22 Ağustos 2012 Çarşamba

Kısa yollar...

 
 
 
Kısa yollarımız vardı kahve falında:) İlk durak Dikili'deki ''Kalem Adası''ydı, oradan da Burhaniye ve sonra İzmir'e dönüş. ''Kalem Adası''na ve oradaki çok güzel tesise yeniden ve daha bol zamanda gidilecek. Öğleden akşama kadar kalınmış olsa dahî büyülemeye yetti çünkü, hakikaten çok şık, çok sakin ve olağanüstü güzeldi. Burhaniye'de bazı ciddî işler vardı, bunun için bayram sonrası ilk mesai günü beklendi, vicdan borcuydu, halledildi çok şükür, şimdi yürekler daha ferah, daha rahat. ''Evren hızı sever'' deriz ya daima, hızla gittik geldik, hem biraz gezdik dinlendik, hem de insanlık borcumuzu ödedik. Yolculuk bitti, şimdi kaldığımız yerden değil, yepyeni ve farklı bir zaman diliminden başlıyoruz, haydi hayırlısı OLsun...

2 yorum:

serpil dedi ki...

Ege'yi bilirim sanıyordum, bu adayı ilk kez duydum, rüya gibi.
Cunda Adası'na da gittiniz mi Burhaniye'den önce?
Sevgiler :)

Handan Demiralp dedi ki...

Sormayın, ben de bilmezmişim meğer bugüne kadar:( Cunda bayıldığım yerdir zaten ama oraya karadan yol var ya, tam ada gibi gelmemiştir bana hiç. Kalem Adası'ne geçmek için dört-beş dakikalık bir tekne seyahati gerekiyor ve hakikaten ada:) Büyüledi beni atmosferiyle, ayrılasım gelmedi hiç. Çok sevgimle...