4 Ağustos 2012 Cumartesi

Bilmem ki...

 
Haftasonları kardeşimin, elinde benim için ayrılan güzel şeylerle dolu bir torbayla çıkıp gelmesini seviyorum:) Dergiler, filmler, müzikler, kitaplar, mumlar, sevdiğim yiyecek-içecekler falan... Bugün torbanın içinden sevgili Gülsün'ün son seyahatinde Meksika'dan alıp getirdiği Antik Maya Burçları desenli harika bardak altlıkları ve Orhan Bahtiyar'ın, hikâyesi İda Dağı'nda geçen ''Ideon'' isimli kitabı da çıktı. İlginç bir romana benziyor, hemen okumalıyım. Canım kardeşlerime teşekkür ederim, hayatımı donatıp zenginleştiriyorlar, her zamanki gibi. Ve günün ilk kahvesinin içine düşen sinekcik; tekâmül yolun için biraz tuhaf bir deneyim seçmiş olsan da, ne diyebilirim? ''Bir dahaki sefere kelebek olarak gel ve kahveye düşmek yerine perdeye kon, e mi?..'' uygun mudur acaba? Bilmem ki...

Hiç yorum yok: