Şimdi düşünüyorum da; bu kısacık görünen zaman dilimi içine ne çok anı sığdırmışız. Şehirler, evler, insanlar, yolculuklar, neler neler geçmiş ortak hikâyemizden. Üstteki fotoğraf da Ankara'da, Ülkü bebeklerini dünyaya getirdikten sonra bizi ziyarete gelen sevgili dostlarımız Nazlı&Canip tarafından çekilmişti. Benim canım kızım ortak hayatımıza hep neşe, kahkaha ve hareket getirmişti:)
Ankara'da, bu fotoğrafın çekildiği gün de epey gülmüştük:) Ülkü de her kedi gibi çok kendine özgüydü, cesur, samimi, inatçı, muzip, bazen yaramaz ama hep sevgi dolu bir kediydi. Ve bu hayata veda ettiği dün geceye kadar hiç değişmedi...
Dört yıl, birkaç aylık kısa ömrü süresince pekçok insanın hayatına dokundu, hatıralarda yer etti, dün geceye kadar bizi hemen hiç üzmedi, daha çok güldürdü, eğlendirdi, kendini sevdirdi herkese, çok sevdirdi. Son nefesini verdikten sonra karakteriyle uyumlu komando desenli tasmasını çözdüm boynundan, gözlerini sevgiyle kapadım, sonra bu çok sevgili saf ruhun artık cansız bedenini kucaklayıp uzun uzun ağladım. Acıyı ertelememeyi, anında ve nasıl hissediliyorsa o şekilde yaşamayı öğreneli uzun zaman olmuştu. Bu yüzden istediğim kadar, istediğim gibi ağladım, kendime engel koymadım. Ona acımadım, gitmeyi seçtiği için kızmadım, kimseyi suçlamadım, seçmiş olduğu kader plânına saygı duyarak ve onun cansız bedeniyle konuşarak sadece ağladım. Ankara'da hayata veda eden felçli kardeşi Umut'la ve ışığa gönderdiğimiz diğerleri ile buluştuğunu, ''Göçmüş Kediler Bahçesi''nde şimdi çok mutlu ve huzurlu olduğunu biliyorum. Ve düşünüyorum; dünyada belki herşeyin bir çaresi var ama işte ''ÖLÜM'' her zaman insanın çarptığı en yüksek duvar. Ülkü'den geriye kalan da artık yetim olduğunun farkında olmayan sarman oğlu Oralet, isim kısmında sevgili arkadaşım Vet.Hek. Didem Bacanlı'nın güzel elyazısıyla ''Ülkü Demiralp'' yazan sağlık karnesi ve hiçbir zaman unutulmayacak hatıralar. Birazdan son kez çıkacak evinden, sonra birkaç gündür süren tedavisinde kullanılan çarşaflar, havlular, örtüler yıkanacak, enjektörler, ilaçlar, flasterler, hasta alt bezleri, özel toz mama paketleri, taşıma çantası, dün gece üzerinde cansız vaziyette, evimizdeki son ve artık sonsuz uykusunu uyuduğu şiltesi ortadan kalkacak, hayat tekrar ritmine sokulacak. Ama biliyorum; herşey yerine konsa, eskisi gibi olsa da Ülkü'nün yeri hep öyle boş kalacak. Ama alışılacak, çaresiz buna da alışılacak...
Ülkü'm, güzel kızım, yolun ışıklı olsun, sen hakkını helâl et, benim hakkım sana sonsuza kadar helâl olsun. Hayatıma kattığın bütün güzellikler için sana teşekkür ederim, iyi ki hikâyeme girdin, iyi ki varoldun. Sonsuzluğun bir yerinde tekrar buluşuncaya kadar; uğurlar olsun sevgili Ülkito'muz, UĞURLAR OLSUN...