18 Kasım 2009 Çarşamba

Sen kalem ol, ben de kağıt, yaz beni yarim yarim...

“VAZODAKİ ÇİÇEĞİN ÖMRÜ BİR HAFTA OLUR, TOPRAKTAKİ ÖMÜRLÜKTÜR, YÖRESELLİKTEN KOPMAYI DÜŞÜNMÜYORUM...” dediğin için sana o boynu bükülmeye hazır, mahsun kesme çiçeklerden getirmeyeceğim. Topraklı kısmı gazete kağıdına sarılmış, ufak bir fidanla geleceğim kulise, belki yanına has pirinadan evde ve tabii elde yapılmış, anneanne işi birkaç kalıp sabun da eklerim, sen seversin öyle şeyleri, hem saçlarını yıkarsın diye:)

''Bir şiirimde söylüyorum: Çok sevdim kadınları, çook... Aldattıklarım da oldu, aldatıldığım da. Ama asla konuşmadım arkalarından...'' diyorsun ya, ben de ''senin canın sağolsun be Volkan'um, yakışır sana...'' diyeceğim. ''Volkan, biliyor musun, bu yaz hep senin sesinle gidip-geldim yolları, ne çok çınlatıldı kulakların o yollarda, Mimoza albümün hâlâ arabada, bir sürü gülümseme, bir o kadar da gözyaşı birikti o şarkılarda...'' diyeceğim.  ''Sonra bir yaz gecesi Alaçatı'da, Sunay Akın'la ikinizi  gülerek izlemiştim televizyonda:)'' diye ekleyeceğim. ''Yazın Karşıyaka/Açıkhava'ya gelmiştin ama işte kısmet olmadı, o vakit ben sana gelemedim, şimdi hatırlamıyorum bile, o zaman kimbilir nerelerdeydim? Bu defa da aynısı olsun istemedim, işte kalktım geldim, yeşul eriğum, efulim, ben seni çok özledim...'' diyeceğim. Belki omuzuna yaslanıp biraz ağlayacağım, sonra ihtimâl burnumu çekip ''ula ne ağlayisun daaa, ağlamaya mu gelduk hapuraya!..'' deyişine güleceğim:) Yarın gece, Bornova'da ben de seni dinleyeceğim, hoşgeliyorsun İzmir'e kuzeyin oğulcuğu, ben senin o ''kendin gibiliğini'', ''adam gibi adam''lığını hep çok seveceğim...


müzik - volkan konak yarim yarim 2009 | izlesene.com


Hiç yorum yok: