24 Kasım 2009 Salı

Örtmenim, bi bakar mısınız, pencereden arı girdiiii...


Evrenin görkemli bilgeliği yanında benim naçiz öğretmenliğim ne ki? Ufacık bir arının varlığına o titiz çalışma disiplinini, o muhteşem üretme bilincini ve varlığının gerekliliğine olan güzelim inancı yerleştirebilen kutsal güç karşısında, benim bir dolu öğrenci yetiştirmiş olmamın övüncü en fazla ne kadar olabilir ki? Öğrenciliğim hiç bitmeyecek, öğretmenliğim de öyle, çünkü ''bilgi'' yukarıdaki fotoğrafta uçtuğunu göremediğiniz işçi arının domates çiçeği  polenlerini oradan oraya özenle taşıması gibi dağılmalı, çoğalmalı,  bölüşülmeli... Ufacık bir toz zerresinden kırmızı, hoş kokulu, lezzetli domateslere dönüşmeli, bütünü beslemeli... ''Öğretmenler Günü''mü kutlayan çok sayıda mesaj için herkese teşekkür ederim, bu tarz özel günlere pek aldırış etmem aslında ama elbette içten gelen, kendiliğinden ve sahici olan herşeyi sevgiyle alıp kabûl etmeli. Öğrencilerim olmasaydı benim öğretmenliğimin ne mânâsı olurdu diyerek hepsine şükranla gülümsemeli:)


Bu şarkı da sayfaya genel istek ve son dakika gelişmeleri üzerine şimdi eklendi, damardan gidiyoruz ve galiba artık sahiden gidiyoruz yani:)

3 yorum:

Brajeshwari dedi ki...

Arılar benimde blogumdaki son konu... Sizin son yazınızın başlığını görünce gülümsedim.

Öğretmenler günleriniz kutlu olsun...Öğrenci olmadan her bilgi de, öğretmen olunmuyor gerçekten..

Handan Demiralp dedi ki...

Evren bize gene gülümsedi sevgili Brajeshwari:) Ben o fotoğrafı geçen Salı Dikili'de çekmiş ve ziyaret ettiğim modern sera tesislerinin onlara ne çok şey borçlu olduğunu bir defa daha gözlemlemiştim. Sizin şahane yazınızı da daha sonra okudum ve bu güzel rastlaşmaya sevindim:)Arıların varlığındaki o değerli bilgeliğin bal tadında evrene yayılması dileğim ve sonsuz teşekkürümle...

Adsız dedi ki...

geç de olsa öğretmenler gününüzü en içten dileklerimle kutluyorum.iyi ki varsınız bu evrene kattıklarınız için sonsuz kere teşekkürler.