7 Kasım 2009 Cumartesi

''Mi'' soru eki...

Geçtiğimiz Çarşamba gecesi sağ gözümde anîden başlayan ve ertesi sabah ''Bloody Mary'' vaziyetinde uyanıp aynada kendime bakınca ''Oh-ha, bu ne lan?!! Dün gece korku filminde mi oynadım ben farkında olmadan? Vay anasını sayın seyirciler!..'' dememe sebep olan ''konjunktiva altı kanaması'' kimilerinin dediği gibi bilgisayarımdan, kitaplarımdan ve yazmayı plânladığım yazılarımdan bir müddet uzak kalmamı gerektirebilir ? ''Hayrola, kafanı bir yere mi çarptın, kaza falan mı geçirdin, gözünü kan bürümüş, he he:) vs. vs.'' şeklindeki yorumlara müsait cevap konuya tıbben açıklama getirmek olur, yoksa en pratiği yaradana sığınıp atılacak sağlam bir kafa darbesi ? Bu gibi bir uygulama gözümü daha mı beter eder, yoksa şak diye eski haline getirebilir ? İkidebir çalan ve bana nefes aldırmayan cep telefonu klozete atılıp üzerine sifon çekilirse acaba susup beni rahat bırakabilir ? Telefonla su siparişi verdiğim bayi günün birinde beni nihayet doğru anlayarak, tekrar telefon edip ''pardon, su kaç bidon olacaktı, yanlış not almışım da, kusura bamya abla, bla, bla, bla...'' demeden bir defada siparişimi getirebilir ? Köpek kız Fadik, artık şu yoksulluk pratiğini terkederek kemiklerini zor günler için oraya-buraya saklamadan, direkt mama kabının içinden yiyebilir ? Kedi oğlan Oralet geçirdiği onlarca operasyondan ve her defasında aldığı narkozdan en sonunda usanıp çişini artık plastik sondası olmadan da yapabilir ? Sevgili doktorum Can Kopal habire aritmi tablosuna giren kalbinin atışlarını düzene sokarak, önümüzdeki hafta artık beni muayene etmek üzere buraya gelebilir ? Gözüm yüzünden Pazar yazım gürültüye gidebilir ? Kahve makinesi şu ''espresso''yu mümkünse biraz daha açık ve hafif hazırlayabilir ? Sevgili biraderim Halûk acaba Japon usûlü gerçek bir ''tempura'' yapma plânını başarıyla gerçekleştirebilir ? Formülü tutarsa tempurasından birazcık da bana getirebilir ? :) Biraderimin kafaya taktığı bu lezzetli Japon şeysi ile ilgili daha ayrıntılı bilgi isteyen varsa, bir zahmet aha da şu linke tıklayabilir ? Kitabım ''Tırmık İzi''nin yayıncısı, değerli editörüm, iyi şair, sıkı sinema yorumcusu Rasih Yılmaz bazı konulardaki tahminlerinin aynen, birebir isabetli çıkmasından dolayı gözümde neredeyse evliya mertebesine yükselmiş olduğundan, kendisi için o henüz hayattayken (ömrü bereketli olsun dilerim) Tophane civarında yaptırmayı plânladığım etrafı bol kedili-köpekli, bahçesi nargileli ''Rasih Baba Türbesi'' fikrimi de acep destekler ? :)

Eh, bu gözle bu kadarı kâfî sanırım, müsaadenizle artık bu yazı burada bitebilir ?..

2 yorum:

Baturhan dedi ki...

Kurbağadan sümsük (rahmetli anneannem derdi, yumruk manasında) yemiş olmayasın.. keh keh.. Geçmiş olsun :)

Handan Demiralp dedi ki...

He he:) Ben de sana hafızanı kuvvetlendirmek için her gün bir diş sarmısak yutmanı tavsiye edeceğim canımın içi, hani hatırlamıyorsun ya bazı şeyleri, bazı isimleri... Sonra bizim İlkin de sana sumsuk atmasın yani:) Gracias...