26 Kasım 2009 Perşembe

Dilek...

Şöyle bir dileğim var; deriiiin bir uyku haline girsem, öyle ki; istesem de gözümü açamasam, uyusam, uyusam, şu birkaç gün içinde olacaklardan hiç haberim olmasa, herşey bitip ortalık sakinlediğinde uyansam... Birşey duymasam, birşey görmesem, kimse kapıyı çalmasa, telefonlar sussa, internet bağlantısı kopsa, dışarıdaki hayatla hiç alâkam kalmasa... Sadece yorganı başıma çekip, etrafımdaki saf ruhların nefesleri eşliğinde uyusam, uyusam, uyusam... İçinde ''kan kırmızı'' olmayan rûyalara dalsam, bir rûyadan diğerine  mutlu mutlu koşuşan koyuncukları saysam... Bayram bitince tekrar uyansam... Ha güzel  Allah'ım, olmaz mı ki?..

Fotoğraf: Selçuk/Meryem Ana Evi-Baturhan ATABEY (Olay yeri foto muhabiri)


6 yorum:

nur dedi ki...

Duygularını nasıl da anlatmış benim güzel gönüllü arkadaşım...
Özellikle bu bayramda, yok edilen dünya güzeli varlıklar için kaybolmayı hep ben de istemişimdir....
...................................
"Ruhum yoruluyor" özellikle bu bayramda....

Lale Kuyucu Azak dedi ki...

Büyük ve adam olmaz köy İstanbul'da bugün çok zor geçti Handan. Dileklerini gönülden paylaştım. Kafamı devekuşu gibi eve gömdüğüm halde, pencereden de kabul edilemez şeyler gördüm. Daha kötüsü, birilerinin bunları kanıksadığını gördüm. Burası finans merkezi, kültür başkenti, tarihin başşehri, boğazı bile kırmızı İstanbul. E tabii; ülke neyse, bu şehir de o. Ne eksik, ne fazla.. İyi dileklerle ve sevgilerimle...

Handan Demiralp dedi ki...

:( Ne diyeyim, ne diyeyim? Aaah, tarih niye böyle salakça tekerrürlerden ibaret?!!!!

Adsız dedi ki...

Birçok dile tuttum, hem kendim, hem hepimiz için.. Yaşanası güzel günler için..

Handan Demiralp dedi ki...

Dileklerin kabûl olur inşaallah Çitos'cuğum, kucaklıyorum...

Adsız dedi ki...

Ben de katılıyorum dileklerinize çokkk şükür bitti bayram ama içim çok yanıyor televizyonlara baktıkça:( bu insanlar ne zaman akıllanacak acaba?