31 Aralık 2009 Perşembe

Yeni...

Bu yeni yıl-meni yıl hikâyeleri kendi ilahî düzeni içinde zamandan bütünüyle bağımsız kâinatı hiç ırgalamamaktadır, bilirim... Ama; o kâinatın içinde mavi bir toz zerreciği gibi dönüp durmakta olan dünyanın içinde hapsolmuş bizler, hep önümüz sıra koşacak ve tarafımızdan asla yakalanamayacak birşey olsun istemişiz herhalde ki; ''ZAMAN'' diye birşey uydurulmuş ve tabii itinayla tutsağı olunmuş. Belki bir avuntu, gönüllü bir yanılsama ya da ''SON''lu olduğunu sürekli hatırlayarak bunu ölçme arzusu, orasını bilemem... Zaten ''BAŞLANGIÇ'' ve ''SON'' gibi kavramların da zamansızlık içinde herhangi bir anlam değeri olmasa gerektir. Bu sebepten; yılbaşı, her türlü yeni yıl zımbırtısı, kırmızı don, süslü çam, kestaneli hindi gibi geyiklerle işim olmaz ama neticede ben de zamana koşullu yaşayan bir fanîyim efendim, hem geçmiş senenin üzeri türlü not ve hadise ile karalanmış takvimleriyle vaziyeti  nereye kadar idare edebilirim? Bir şekilde ''yeni''lik lâzım tabii, buna birşey dediğim yok ama o ''yeni'' denen şeyden de öyle abartılı mucizeler falan beklememek lâzım derim. HAYTAP'tan ulaşan bu yeni yıl kutlamasını sevdim, blogumda paylaşmak istedim. ''İyi seneler'' demek ise adet olmuş, bunda bir fenalık yok, aha da zaten dedim... 2009'u da bu 68.yazı ile defteri dürülmüş seneler rafına yerleştirdim. Kabûl edenler, etmeyenler? Kabûl edilmiştir, teşekkür ederim:)

7 yorum:

ENRIC dedi ki...

Yeni yılın kutlu olsun !!!
Feliç any nou !!!
Feliz 2010 !!

eski OLAY YERİ MUHABİRLERİnden dedi ki...

Çok gıcıksın ya.. Şurada hevesle açtım sayfanı, yeni yıl ile ilgili eğlenceli üç beş satır yazmışsındır da okurum diye -ki bende sana yazacaktım- bir muhalefet bir muhalefet.. Bütün şevkimi kırdın. Hani "yeni yıl yeni umutlara açılan pencereydi. Çam süslemesekde baston şekeri dişlemesekte umut umutdu. Hadi öyleyse yeni umutlara dostça bir merhaba"ydı... Unuttun mu bunlar senin satırların..
Küstüm sana, yok sana mutlu yıllar tebriği, misketlerimi geri yolla, mektuplarını kargoladım gelir iki güne..
Hadii eyvallah..
Zaten yaşgünümüde unuttun, eminim sen onada muhalifsindir..

BATURHAN dedi ki...

Kim bu "eski olay yeri muhabiri" kardeşim.. Sen aldırma ona Handan'cığım, ağzı olan konuşuyoo, yemiyen de adını gizleyip yazıyoo..
Yeni yılın kutlu olsun eskimiyen en eski arkadaşım, ben seni çoook seviyorum :)

Handan Demiralp dedi ki...

:) Valla bu aralar vaziyet böyle canım Batos'um; adsızlar, tuhaf üslûplu, rengi belirsiz saldırganlar, eski olay yeri muhabirleri falan gırla gidiyor maşallah... Ne var ki; meyvesi fazla bir ağaç olduğumuzu da buradan anlayıp keyifleniyoruz öte yandan, bu sebeple taşlayanlara da sonsuz teşekkürle elbette:) İyi ki değiştik, iyi ki demlendik be benim canım arkadaşım, seni çok seviyorum, dünyada varolduğun için ve benim en değerlilerimden biri olmayı seçtiğin için çok mutluyum:) Böyle itişe-didişe, gülüşe-eğleşe daha nice ''yeni''yi kucaklayalım inşaallah, öpüyorum...

silgi dedi ki...

zaman gibi kurgulanmış bir şeye, din gibi başka bir kurgu nedeniyle veda ediyoruz neticede:) Cok da takilmamak lazim. Dolayisi ile iyi kurgular herkese.

Handan Demiralp dedi ki...

Günümüzde bizim coğrafyalarımızda yeni bir senenin başlangıcı kabul edileni, bizi Kudüs’ün sakininin gerçek doğumuna göre 2007’e, Sezar’ın Roma takvimine göre 2763’e, Babil’in gece yıldızları gözleyen rahibine göre 2759’a, Horus’un bilge oğullarına göre 6246’ya, Buda’nın çömezlerine göre 2554’e, Hicret’in yolcusunun takipçilerine göre 1431’e, Maya’nın Jaguar rahibine göre 5129’a ve tüm bunlar arasında manasız kalan bugünki takvimlere göre 2010’a götürüyor.

Yeni bir yılın bu ortak çabadan ilham alarak, herkes için güzel günlere, huzura, mutluluğa yönelik çabalarla dolu olması dileği, sadece bir yeni yıl için değil, her gün için geçerli bir dilek olsa gerek. Ne de olsa Sama Veda’da “Mutluluğun kaynağı sonsuzluktur. Sonluda mutluluk yoktur “ diyor...
Ankara'daki değerli doktorum Prof.Mustafa Rıza ÖZBEK'in yeni yıl mesajından alıntı:) Sevgimle...

Handan Demiralp dedi ki...

Muchas gracias Enric; feliz navidad:)