25 Aralık 2012 Salı

Çekim arkası...

 

''TRT Belgesel Kanalı''nda, yılbaşı gecesi yayınlanacak olan ''Yeni yıl gelmiş, hoş gelmiş...'' adlı özel programın stüdyo çekimleri bugün yapıldı. Çekimlere bizim evden iki kişi katıldı, biri sunucu vasfıyla bendim, diğeri ise emektar kedimiz, yakışıklı ve centilmen oğlumuz Yağmur'du, rolü için fazla zorlanmadı zira çekimlerde de gene bizim evin kedisini canlandırıyordu. Makyaj aşamasından başlayarak çekimlerin her bölümüne katıldı, o da bizler gibi sabahtan itibaren saatler boyu TRT İzmir Televizyonu A Stüdyosu'nda kamera karşısındaydı. 2002 İstanbul doğumlu, Beşiktaş çocuğu Yağmur oğlan rolünü başarıyla oynadı ve tüm ekip tarafından çok sevildi, ''acıktım, üşüdüm, susadım, çişim geldi, sıkıldım vs.'' demedi, hiç kapris yapmadı, bizi yormadı ve üzmedi, gayet profesyonelce davrandı, aferin benim güzel, akıllı, efendi, yetenekli oğluma:)

Çekim öncesi set hazırlığı... Stüdyoda yılbaşı gecesinin geleneksel şekilde kutlandığı mütevazı bir ev dekoru kuruldu, bu evde yeni yıl çay, kuruyemiş, çerezler ve meyveler eşliğinde zamanından biraz erken karşılandı belki ama, bu da bizim işimizin gereğiydi, OLsundu:)

Senaryo gereği radyodaki canlı yayınından çıkıp benim evime, yılbaşı kutlamasına gelen spiker arkadaşım Hakan Urgancı'yla çay içip mandalina-elma falan yiyerek eskiden yeniye TRT'nin yılbaşı özel programlarını izledik, habire çen çen konuştuk tabii bu arada, sanatçılarla anılarımızı, yayın hatıralarımızı anlattık, hâttâ taklitler yaptık, seyirci izlerken ne kadar eğlenir artık orasını bilemeyiz ama, biz bütün ekip olarak çok eğlendik çekimlerde, orası kesin:)

Böyle düğün salonu kapısında davetli karşılayan dünürlere benzediğimize bakmayın efendim, bu sahnede biz iki spiker arkadaş, evde oturup yılbaşı kutlamak yerine canlı yayında görevli olup çalışsaydık ne durumda olacağımızı, nasıl görüneceğimizi hayâl ettik sadece, klasik eğlence programı sunuculuğunu da belki biraz hicvettik bu vesileyle:) Bu hayâl sahnesi için, çekime başladığımızda üzerimizde olan gündelik normal kıyafetleri çekim arasında ışık hızıyla değiştirmemiz gerektiğini söylememe lüzûm var mı? Ev halinden olabildiği kadar çabuk çıkıp sahne kılıklarımızı kuşandık ve sete dönerek işimize devam ettik. Siz sadece birkaç dakikalık kısa bir bölüm olarak izleyeceksiniz bu kısmı ama, bizim en az bir saatimizi aldı bu sahneyi çekmek, televizyon yayıncılığının belki de en zor tarafı bu, görsellik önde olduğundan radyoya göre epeyce zahmetli ve hayli vakit isteyen bir iş... 
 
Ve çekim tamamlandığında reji odasında bulunup talimatlarıyla çekimi yöneten arkadaşlarımızdan sevgili Muzaffer Kardüz'ü aldık aramıza, bir final fotoğrafı çektirdik. Ona ve yapımcı arkadaşımız Sevim Dalgıç'a bilhassa teşekkür etmek lâzım, son birkaç gündür bu iş için çok koşturdular zira... Kameramanından makyözüne, ışıkçısından sesçisine, dekoratöründen çaycısına kadar emeği geçen herkes sağOLsun. Şimdi yapım ekibi bölüm bölüm çekilen bu yılbaşı özel programına son şeklini vermek üzere montaj stüdyosundalar, biz sunucuların işi bitti ama onların asıl işi şimdi başladı denebilir, bir TV programı için çekimler kadar montaj aşaması da çok önemlidir, mutfakta hazırlanan yemek için son emektir, pişirilip-kotarılanı süslü-püslü şekilde tabağa yerleştirip servise hazır hale getirmektir yani, arkadaşlarımıza bu son aşamada da kolay gelsin diyoruz. Hoş bir tiyatro oyunu gibi tasarlanıp tamamen doğal repliklerle, hiç ezbersiz ve üstelik oyuncularından biri bir kedi olmasına rağmen aksamadan, tıkır tıkır çekilen, içinden Halit Kıvanç, Altan Erbulak, Barış Manço, Zeki Müren, Orhan Gencebay, Ajda Pekkan, Erol Evgin, Komedi Dans Üçlüsü, Nesrin Topkapı ve daha kimler kimler geçen bu programı inşallah sizler de beğenirsiniz. İyi seyirler, iyi seneler:) 

Hiç yorum yok: