19 Ekim 2012 Cuma

Night on Lisboa...

 
 
 
 
 
 
 
Bizim Lizbon dediğimiz kente Portekizliler alenen ''Lijboa'' diyorlar, hayır, onlardan daha iyi bilecek halimiz yok tabii de enteresan bir dil doğrusu, ilk duyduğunuzda Rusçaya falan benzetiyorsunuz vurguları. İspanyolcadan çok etkiler almış, evet ama bana göre lisan müziği olarak aslında hiç de benzemiyor. Yazılış ve okunuşunda bu kadar fazla ''ş'' ve ''ç'' harfi/sesi olan başka bir Avrupa diline rastlamış değilim? Bu gece bir klüpte canlı caz dinledik, ortam ve müzik gayet hoştu, Portekizli müzisyenlerin caz icrasını beğendik. Eve dönerken de sokaklara, vitrinlere yansıyan Lizbon gecesinden bazı detaylar arakladım. İyi gezginler bilir, yabancısı olduğunuz bir şehri gerçek yüzüyle tanımanın yegâne yolu yürümektir. Hâttâ; ana caddelerden, bilinen yollardan çıkıp ara sokaklara dalmak, turistik ezberleri bozmak her zaman daha çekicidir. Bu sebepten, çok gerekmedikçe taşıt kullanmıyoruz, yürümeyi tercih ediyoruz. Böylece asıl Lizbon'la daha yakından tanışma imkânımız oluyor, harika dükkânlar, restoranlar, kafeler, klüpler ve barlar keşfediyor, eve her zaman farklı yollardan dönerek Lizbon kazanının kepçesi oluyoruz bir anlamda:) Ayaklarımız her zaman aynı fikirde olmasa da, böylesi daha keyifli. Güzel bir Lijboa gecesinden selâm OLsun herkese, memlekette birazdan sabah olacak gerçi ama, hadi neyse:)

Hiç yorum yok: