23 Eylül 2012 Pazar

Kupayı verdik, geldik:)


Final maçı gerçekten heyecanlıydı, bu defa kortta izlemeye başladım, tribünlere çıkmadım ama heyecan çoğalınca, oyun arasında içeri girdim. Çünkü içeride sesli tepkiler mümkün, dışarıda çıt istemiyorlar. Maçın hakemi aralarda gelip benden birkaç uyarı anonsu yapmamı rica etti, seyirci de maçın heyecanına fazla kapılmıştı galiba, oyuncular rahatsız olmuş seslerden, neyse sonra genel sessizliği sağladık ve maç devam etti...

Saha doktorlarımızla birlikte, nefes nefese izledik 3 saat süren bu uzun maçı. Onlar nişanlı, genç bir doktor çift. Yakında evlenecekler, mutlulukları daim OLsun:) Sonu belirsiz, gerçekten belirsiz bir maçtı. İki oyuncu sürekli berabere mücadele etti, Ukrayna'lı Illya Marchenko'nun sarı inadına, Rus tenisçi Dmitri Tursunov'un da akıllara ziyan fizik gücüne daha evvel şahit olduğumuzdan hangisinin kazanacağını son sete kadar kimse tahmin edemedi. Ama kıran kırana bir mücadele sonunda 7/6, 6/7 ve 6/3 skorla şampiyonluk kupası Tursunov'un ellerinde yükseldi, tebrikler...

Son derece başarılı bir maç çıkartan, tahminlerimizden farklı olarak aldığı puanlarla maça bir set daha ekleyen ve turnuva ikincisi olan Ukrayna'lı oyuncu Illya Marchenko... Atışlardan sonra ''huaahh!'' diye garip bir ses çıkarmasıyla ünlü, sinirlendikçe havlu istiyor ve toplarla çok uğraşıyor, top toplayıcılara kök söktürüyor, bazen raketiyle tartışıyor, şapkasını ters takmayı seviyor, duygularını saklamıyor (kupasını alırken seyirciyi eleştirdi meselâ), ayrıca gerilimli zamanlarda maçın temposunu yavaşlatmakta da usta. Dün final için yarıştığı ve yendiği Amerikalı tenisçiyi her atış öncesi topu beşbin kere yerde sektirmek suretiyle epey sinir ettiydi:)
 
Tek erkeklerde şampiyonluk kupasının sahibi olan Rus oyuncu Dmitri Tursunov, dünya sıralamasında ilk 20'ye girebilmiş bir tenisçi. Son derece sakin oynuyor, hemen hemen hiç ses çıkarmıyor, tepkisiz denebilir, oyununa odaklanıyor, şapka kullanmayı sevmiyor ve bedensel eforuyla dikkat çekiyor. ''İşte tipik Rus'' diyebileceğiniz bu genç adam ülkesinde fotomodellik de yapıyormuş, hakkıdır, yapsın tabii:)

Final töreni de gayet güzeldi, emeği geçen herkese, bütün yayın arkadaşlarıma ve organizasyon ekibine gönülden teşekkür. Türk Telekom İzmir Cup 2012 Final maçı ve kupa töreni TRT 3 televizyonundan naklen yayınlandı. Bugün tedbirli gittiğimden ayaklarım bayram etti, topukluları sadece final töreninde giydim, ohhh, dünya varmış vallahi:) Şimdi artık tenisi daha çok seviyorum, ülkemizde de hakettiği ilgiyi görmesini diliyorum...

Hiç yorum yok: