30 Mart 2012 Cuma

Tatile gideceğiniz yeri seçtiniz mi?..

 
 
 
Sahi; bu sene tatile gideceğiniz yeri seçtiniz mi?.. Kuşadası'nı düşünür müsünüz meselâ, şöyle Güzelçamlı, Davutlar tarafı falan? Tatil yapmak için tercih edilen yerlerdir buralar mâlûm, hem İzmir'e de yakın. Ben bu bölgeyi ötedenberi sevmem, senelerdir adım atmışlığım yoktur, o safî beton, gayet sevimsiz sözde tatil kasabasına gidenin de aklına şaşarım ya, bundan kelli de zaten hiç sevemem, sevmeye uğraşmam yani, kalsın! İsteyeni, seveni gitsin, zira Kuşadası'nda tatil hazırlıkları üstte gördüğünüz şekilde başladı, bu defa genel temizlik zehirli sucuk kullanılarak yapıldı üstelik, garantili yani, neticesi kesin...

Şimdi hadise şu efendim; belediye tatile hazırlık için betonlaşmış, iyice çirkinleşmiş ve dünya kadar problemi olan bu bölgede başka şeyleri göremedi ama kısırlaştırılmış, küpelenmiş, aşılanmış sokak hayvanlarını fazla gördü, 27 Mart 2012 günü, saat 17.00 sıralarında onları zehirli sucukla son kez beslemeyi uygun buldu! Kimi içorganları parçalanarak kan kusa kusa can verdi, kiminin son lokması ağzında kaldı, boğazından bile geçemedi. Sonra efendime söyleyeyim, ölüler apar-topar ortalıktan kaldırıldı tabii, belediye tarafından bir acele gömüldü. Ama işte; bazen mazlumun ahı öyle aheste tarafından çıkmayabiliyordu, zehirli sucuklar da, hayvan ölüleri de deliller yok edilmeden fotoğraflandı, kamuoyunun gözü önüne serildi. Yani bizim şu meşhur ''Karma Yasası'' bu defa accuk erken işledi! Yazık oldu yâhû belediyenin emeklerine, adamcağızlar bu sene o tarafa tatile gidecek olanlar için temizlik yapıyordu alt tarafı, hem bu ilk de değildi, genellikle her sene yaptıkları bir temizlik türüydü! Çünkü oraya turistler gelecekti, yerlisi ile, yabancısı ile tesisleri dolduracak, alış-veriş yapacak, para bırakacaktı. 5199 sayılı kanunu falan kim takardı kardeşim, işin içinde kısırlaştırma-aşılama için ne ihaleler, barınak ve rehabilitasyon için bakanlıktan kapılan ne ödenekler, ne anlaşmalar, kazanılmış/kazanılacak daha ne paralar vardı. Hesaplar tutmadı, şimdi işin yoksa medya önüne çıkıp inkâr et, iftira de, suçu başkalarının sırtına yükle, hâttâ inandırıcı olmak için zorla kendini, azıcık timsah gözyaşı dök, kendi yediğin boku yalancıktan lânetle, binlerce dilekçeyle uğraş, jandarma, savcılık, deliller, gönüllüler falan, o-hooooo yani, olacak iş miydi?..

Velhasıl; bu sene tatile o tarafa gitmeyi düşünenler varsa hemen yaptırsınlar rezervasyonlarını, sonra yer bulunmaz falan, neme lâzım? Benden söylemesi, orası temizlendi, kanla, acıyla, parası gene sizlerin cebinden çıkan zehirle sıvanmış sucuklarla tertemiz yapıldı sizler için, toplayın valizleri şimdiden ey ahalî, koşa koşa Kuşadası'na gidin, aman sakın başka yere gitmeyin, aslında bu garibanların değil, İNSANlığın zehirlendiği yere üşüşün çoluk-çocuk, paracıklarınızı orada harcayın da belediyenin bu insanüstü (!) gayretlerini boşa çıkarmayın e mi?!!  Ne o, yoksa fotoğraflar içinizi mi kaldırdı, yapmayın ayol, ne var ki bunda, çoğunuz gözünüzün görmediğini olmamış, yok sayıyorsunuz ya? Bu işlerle uğraştığımız için bizlere ''kafadan çatlak, deli''  falan diyorsunuz ya? Ne derseniz deyin, o kimsenin umurunda değil zaten de, bir zahmet katlanıverin artık bu güzel fotoğraflara da!..

Hiç yorum yok: