31 Ocak 2010 Pazar

Yeterli...





Sen oyun istiyorsun, oyun

Çok kedin var galiba

Tevekkeli değil, kediye benziyorsun

Sevimli, bencil, hovarda…

Ve her kedi gibi,

Sıcağı çok seversin.

O nedenle duacıyım ben sana

İnşallah cehenneme gidersin...

Ahmet Altan Ekşioğlu/KEDİ

Sade, içten bir şiir, evet, hâttâ hayli sevimli:) İlle de yıvış yıvış sevgi tütmek zorunda hissetmiyor kendini, bu yüzden bir kedi gibi sevdirdi bana dizelerini, biraz alaycı, cesur, dikbaşlı, mesafeli... Kısa, iyi ve yeterli...

''İlişkinize olumsuzluk ve zarar veren herşey korkudan doğar. Korku kıskançlığı getirir, öfkeyi besler ve acımasız sözler doğurur. En zor zamanlar, en fazla korkuyu barındıranlardır. Size saldırı olarak yansıyan şey, aslında bir korku ifadesidir. Eğer siz de saldırıyla karşılık verirseniz korku çoğalır. (Gerçekte korktuğum ne, niçin bu kadar korkuyorum vb.) gibi soruları kendinize korkmadan sorabilirseniz kilidi açacak anahtar size görünür, yoksa korkularınızın kapısı ardında kendi sonsuzunuza dek kilitli kalırsınız...''
William Martin/Modern Çiftlere Bilgece Öğütler

(Bazen büyük marketlerin indirimli kitap sepetlerini karıştırmalı insan, bir dolu ıvır-zıvır kitap arasında tevazu ile saklanan ve asıl fiyatının neredeyse üçte birine pazarlanan sağlam eserlere de takılabiliyor eliniz. Tavsiye ederim; arada karıştırın o sepetleri, böyle durumlarda kendinizi, yağmurlu bir pencere önündeki basit bir kavanoza ıslanmış güzel kır çiçekleri gibi hissedebilirsiniz...)

- Mümkün olanın ortaya çıkabilmesi için, tekrar tekrar olanaksız olana girişmek gerekir...(Herman Hesse)

- Cesaret yoksunu kişi, daima kendini ve hareketlerini aklayacak bir felsefe bulur...
(Albert Camus)

- Bir çift yumuşak terlik giymek, tüm dünyayı halıyla kaplamaktan daha kolaydır...
(Anthony De Mello)

Yukarıdaki alıntılar da Barcelona'lı yazar Álex Rovira'nın ''İyi Hayat'' isimli kitabından... Bilhassa son cümleden hareketle ''Yalınlıktaki Konfor'' kısmını sevdiğimi eklemeliyim. Ve de şu sözü: ''Korku, üzerini kapladığı herşeyi donduran bir gölgedir; aşkımızı, gerçek duygularımızı, mutluluğumuzu, hayatımızı...'' Şu aralar ''temizlik'' kavramına takılmış vaziyetteyim, ancak bu habire türlü deterjanla yıkadığımız, silip, ovalayıp parlattığımız dışımızdaki hayatla ve ona dair şeylerle alâkalı bir temizlik değil, ''karmik temizlik'' ten bahsediyorum. Müdavimler bilir; yazılarımda sık sık ''Karma Yasası'' ifadesini geçiriyorum. Bana göre asıl temizlik karmalara dair olmalı, içsel varlığımızdaki çer-çöp, geçmişte yaşananların acıtıcı ve rahatsız edici toz yumakları, bağışlanamayan herşeyin, ruh gömleğimizin yakasında ve manşetlerinde inatla sırıtan kirleri, bir türlü yüzleşemediğimiz korkularımızın içimizin aynasına sıçramış, kireç tutmuş lekeleri öylece dururken, dışımızdaki sanal dünyayı köşe-bucak süpürmek, yıkayıp çitilemek, hohlayıp tekrar tekrar silmek  acaba ne kadar gerçekçi? Bana hep bunu düşündürüyor bu kasvetli görünen ama fonunda gene de kuş sesleri olan, yağmurlu Pazar günleri... Düşüncelerime eşlik eden iyi kitaplara, güzel kahvelere, etrafımdaki saf ruhlara ve yağmur altında bile ötmekten vazgeçmeyen o kuşlara teşekkür etmeli. Evet, teşekkürler Tanrım, herşey böyle iyi ve gayet yeterli...

.............................................................................

LÛTFEN DİKKAT...

9 yorum:

Demet dedi ki...

Anthony De Mello'nun sözleri çok hoş. Sanki 'dünyayı değiştirmeye önce kendimizden başlamamız gerektiğini' en cici ifade eden sözler bunlar. Ben de şu sıralar kimsenin kendim gibi olmak zorunda olmadığını kabul etmeye, bu fikre kendimi alıştırmaya çalışıyorum Handan. Ne çok işimiz var:)

Handan Demiralp dedi ki...

Güzel yazını okudum ve gülümsedim:) Karmik yüklerimizden kurtulmanın o kadar da kolay olmadığı bir gerçek ama bizi engelleyen, yolumuzu tıkayan, ayağımızı ağırlaştıran şeyleri bırakmamız gerektiği de ortada, çalışmaya devam etmeliyiz Demet'çiğim. Aksi halde dünyayı saran bu saçma-sapan öfke, nefret, intikam vs.dalgalarına kapılıp gideriz ki; o vakit ruhlarımızın aydınlanması için seçtiğimiz bu yola ve şimdiye kadarki emeklerimize yazık olur. Çok işimiz var ve hepsinin üstesinden gelebilecek güce de sahibiz. Seni ve sana dair şeyleri seviyorum:) Teşekkürle...

Baturhan dedi ki...

"Kedi" şiiri çok güzel arkadaşım, ilahi.. çok güldürdün beni.

Pirate/Korsan dedi ki...

"Cesaret yoksunu kişi, daima kendini ve hareketlerini aklayacak bir felsefe bulur"...
Albert Camus)

Handan Demiralp dedi ki...

Di mi Batos? :) Ben de çok şeker ve içten bulduğum için buraya aldımdı zaten. Kucaklıyorum, sevgimle...

Sevgili Hakan; Albert Camus abimiz de sıkı lâf etmiş, di mi? Yüzleşme ve kabûl eksikliği olan, daima toplumsal, bireysel ve sosyal onaylanma peşinde tekrar tekrar aynı tatsız deneyimlerle karşılaşanların kulağına küpe olsun diye söylemiş olsa gerektir:) Halen geçerli ve halen güncel. Sevgi ve teşekkürle...

Adsız dedi ki...

Bütün yazıyı sindire sindire okudum.Bir yerden başlamak lazım temizliğe.yazınız bir yol gösterici oldu.bence de o sepetlerde ne cevherler avr.bulup çıkarmak lazım.sevgilerimle.

Handan Demiralp dedi ki...

Teşekkürlerimle sevgili Kamikaze:) Farkında olmanın biraz ağırlığı var tabii, ama bu aymazlığın ve görmezden gelmenin geçici hafifliği/rahatlığı yanında o kadar değerli ki... Bunu herkesin görebilmesini diliyorum. Kılavuz kitaplara ise daima şükranla, okumak, okuyabilmek harika birşey. Sevgimle kucaklıyorum...

Lale dedi ki...

Canım Yağmur :) Benim için onun burun beneğinden öper misin Handan? Sevgilerimle...

Handan Demiralp dedi ki...

Severek Lâle'ciğim, elbette:) Bizden de hepinize sevgilerle...