27 Aralık 2009 Pazar

Cadılar Bayramı...


İstanbul'daydım; yok yok, şimdi oradaki sevenlerim ayaklanmasın hiç, Cumartesi akşam gittimdi, Pazar akşam da döndüm. Kartal gezegenindeki ''Cân Dergâhı''ndaydım, zaten zaman kafî gelmedi, hiçbirine doyamadım. Kucağımdaki tombiş cadı Gülriz, ben İstanbul'a veda edeli beri sevgili gecea ve güzel ailesiyle yaşıyor. Gören maşallah desin, bilenler bilir ya, o nicedir varlığına armağan edilmiş ikinci canını taşıyor...

''Tırmık İzi'' kitabında hikâyesini uzun uzun anlattığım canım kızım pek keyifli, pek neşeliydi, öptüm, kokladım, sevdim, kucakladım:) Sadece onunla değil, oradaki bütün canlarla hasret giderdim, vallahi çok iyi geldiler bana, sayelerinde adeta dağılmış parçalarımı topladım...

O hep sıcacık, bereketli mutfakta, masanın başında, güzel yemeklerin etrafında toplaştık, yedik, içtik, söyleştik. Yemeklerden olduğu kadar, etrafımızdaki saf ruhlardan da beslendik. Güçlerini iyilikten alan cadılardık, gecikmiş bayramımızı kutladık:) Kendimi ''canımın Cân'ı''  gecea ve ''güç ortakları''nın sevgi işgâline teslim ettim, anlattım, dinledim, arındım, donandım, yenilendim. Bu arada; İstanbul Sütlüce Kongre Merkezi'ndeki ''DSİ'nin 55.Kuruluş Yıldönümü ve Toplu Açılış Töreni''ne de iştirak ettim, sonra uçağa atlayıp döndüm geldim. Bir ''şantiyeci çocuğu'' olarak, DSİ'nin 55.kuruluş yıldönümünü tebrik eder, bu kuruma emek verenlere de teşekkür ederim:) Kısacası; bu harala-gürele içinde İstanbul'la pek halleşemedim belki ama, yüreğimin kocaman bir parçasını oradaki sevdiklerimle bıraktım. Bilin ki ben sizleri çok seviyorum benim güzel yürekli, iyilik timsali, sevimli cadılarım:)


CONJURO (BÜYÜ)
Escobita, escobita. Que cada año me ponga más bonita

Süpürgecik, süpürgecik. Her yıl bana versin daha güzellik...

Sapo, sapito. Que este año me vaya mejorcito

Kurbağa, kurbağacık.. Her yıl olsun daha iyi birazcık...

Caldero, calderito. Que me abunde el dinerito

Kazan, kazancık.. Bol bol gelsin paracık... :)

(Gücünü iyilikten alan cadılar büyüsü için sevgili Cheetos'a teşekkürle...)

14 yorum:

Pirate/Korsan dedi ki...

İçim cız etti. Gülriz kız ne güzel bir tosbacık olmuş :)) Allah nazarlardan saklasın. Korsan'a bir merhaba uçuralım bu vesileyle... Sevgili geceayı özledik yahu. Bir merhaba diyversin şuraya. Hep güzelliklere, iyiliklere daima...

Handan Demiralp dedi ki...

:) Korsan oğlan hep yanımızda, fiziken olması şart olanlardan değil ki o, bunu biliriz... Ve gene biliriz ki; gecea da öyledir, sessizliği ile bile çok şey söylemiştir. Cadılar Konseyi İstanbul-Kartal'da toplandı ve ortaya güzel enerjiler çıktı Hakan Cân, kulakların da muhtelif kereler çınlatıldı, bilesin:) Sevgimizle... Daima...

Baturhan dedi ki...

...şimdi cadı KURBAĞAyı kazana atıp pişiriyoo, sonra Fransızlara bacaklarını afrodizyak niyetine satıp para kazanıyo.. di mi..
Masalın ana fikri bu mudur?

Handan Demiralp dedi ki...

He he:) Onu Cheetos'a soracaksın şekerim çünkü büyüyü gönderen o, bu bir, ikincisi bizim Cadılar Konseyi'nde kurbağa da dahil, hiçbir canlıya zarar-ziyan verilmez bi kere, ne demek kazana atıp pişirmek, afrodizyak diye satmak falan? Biz kurbağaları tutup tutup öpüyoz sadece, sonra salıyoz, giden gidiyo, kalan kalıyo:) Cadı dediysek o kadar da abartma yaneeee:))) Kucaklıyorum, özlemle...

Adsız dedi ki...

sizi,sevenlerin çok mu olduğunu düşünüyorsunuz!!!!??eminmisiniz?

Handan Demiralp dedi ki...

Siz bu yorumunuz üzerine ''tüh yaa, beni sevenler o kadar da çok değilmiş meğer, kahretsin!..'' falan deyip karalar bağlayacağımı mı düşünüyorsunuz peki? Emin misiniz? :)))))

Adsız dedi ki...

karalar bağlamıyacağınıza eminim.. biraz düşünmenizi istedim..sadece

Handan Demiralp dedi ki...

Beni sevenler bana yeter, hatırlatmanız için teşekkürler... Cümle alem, uçan-kaçan herkes ve herşeyin beni sevdiği gibi bir iddiam olmadığı gibi, eğer öyle olsaydı oturup düşünme gereği duyardım çünkü bu hiç de normal bir durum sayılmaz. İfademden de anlaşılacağı üzere ''oradaki sevenlerim'' dedim, komple İstanbul demedim:) Ayrıca; isminiz niye yok, saklanma ihtiyacı neden acaba? Ne gerek var ki buna? Yoksa sizi de sevenler o kadar fazla değil mi normal kriterlere oranla? :) Şükranla:))))

silgi dedi ki...

Sevmek cay gibidir, sevilmek ise seker,

Bu blog yazari gibi garibanlar cayi sekersiz icer gibi geldi bana aslinda :)

ASK olsun cay icmek icin sekerin sart olmadigini anlayabilene...

Çiğdem Atabey dedi ki...

Akşam Baturhan diyordu ki "cadılar konfederasyonu mu yapmışsınız ne", ben de mel mel dinledim, anlamadım.. Şimdi okuyunca anladım cadı mesajını.. :)) Güzellik, iyilik, bolluk ve bereket OLsun hepimize.. kucaklarım..

gülten akbulut dedi ki...

Mrb
Yazının yorumlarına bakınca Adsız'ın ''sizi,sevenlerin çok mu olduğunu düşünüyorsunuz!!!!?? '' yorumunu okuyunca ''ben seviyom ''
deyiverdim.:))
Bunu hem söylemek hemde yeniyılınızı kutlamak istedim.Sizi seviyorum ve mutlu yıllar diliyorum.:)

Handan Demiralp dedi ki...

Herkese gönülden teşekkürlerle; sevene de, sevmeyene de:) Çayına şeker atana da, sade ve öylece içene de... Farklılıklara hürmet anlayışımızın esasıdır ama hem bu sayfayı takip edip hem de ortaya isimsiz kamışlar atmayı ben anlayamıyorum doğrusu? Beğenmeyen dinlemesin demişimdir daima, neyse, ''AD''sız yorumlarla bu kadar meşgûliyet kafîdir zannediyorum:) Herkese mutlu bir sene diliyorum...

Demet dedi ki...

Handan, sen çok özel bir insansın ve seni canlı kanlı görüp tanışamamış olsam da sevdiğimi söylemek istedim. Sadece bu... Sevginin hiç bir anından eksik olmadığı güzel ve sağlıklı bir yeni yıl diliyorum.

Handan Demiralp dedi ki...

Sevgi sevgiye hafifçe çarpar, bu çarpışmadan ortaya gene sevgi çıkar canım Demet, çok teşekkür ederim:) Ben de daha bugün seni aklıma düşürmüş ve ''nerelerde acaba, epeydir yazmadı...'' demiştim. Yeni senen arzu ettiğin türden yeniliklerle ve güzelliklerle dopdolu olsun, kucaklıyorum...