10 Ocak 2013 Perşembe

Ölü bir kraliçe ve...


17 Kasım 1905'te, İsveç prensesi olarak dünyaya geldiğinde hayli şanslı bir başlangıca sahip görünen hayatının sadece 30 yıl sürebileceğinden elbette habersizdi. Asıl adı Astrid Sofia Lovisa Thyra Bernadotte'ydi. Stockholm'de başlayan bu prenses hikâyesi, bir kraliyet balosunda dans ettiği Belçika prensi Leopold'ün aşkıyla daha da ışıltı kazanacak ve farklı ülkelerin kraliyet ailelerine mensup bu iki soylu genç 1926 yılında evlenecekti. Aslında Lutheran olan prenses,  Prens Leopold'la evlendikten hemen sonra Katolik olmayı seçecek ve bunun için bir de tören düzenlenecekti...

Genç prensesin kader plânında ''kraliçelik'' de vardı, kayınpederi Kral Albert 17 Şubat 1934'te, bir kazada vefat edince eşi Belçika'nın yeni kralı, o da kraliçe ilân edildi. Bu süreç içinde çiftin üç çocukları dünyaya gelmişti. Ne ki; bu görkemli ve parlak mutluluk tablosu çok kısa sürecekti. Belçika kralı ve kraliçesi 1935 senesinin Ağustos ayında, henüz bir yaşında olan en küçük çocuklarını Brüksel'de bırakarak, diğer iki çocuklarıyla birlikte İsviçre'ye yaz tatiline gittiler. Genç kraliçe bu sırada dördüncü çocuğuna hamileydi. 28 Ağustos'ta iki çocuğu bakıcılarıyla beraber Brüksel'e geri gönderdiler. Ertesi gün, karı-koca başbaşa bir otomobil gezisi yapmaya karar verdiler. Direksiyonda özel şoförleri değil, bizzat Kral Leopold vardı. Kraliçe ise elindeki haritayla kocasına gidecekleri yolu tarif ediyordu. Ama ne yazık ki bu yolun Kraliçe Astrid için geri dönüşü olmayacaktı...
 
Kralın kullandığı lüks otomobil bir armut ağacına çarptı ve Astrid'in İsveç prensesi olarak Stockholm'de başlayan hayatı, İsviçre'de güzel bir gölün kıyısında, henüz çiçeği burnunda bir kraliçeyken sona erdi. Öldüğünde 30 yaşındaydı. Kazaya sebep olan armut ağacı ve olay yeri seneler boyunca bir ziyaret alanı oldu, ağaç 1992 yılında çıkan bir fırtınada yıkıldı. Genç kraliçe ise hem halkın, hem de kraliyet tarihinin belleğinde artık hiç yaşlanmayacak, adına bastırılan hatıra pullarında olduğu gibi hep öyle gencecik haliyle hatırlanacaktı. Geride aşık olduğu eşinin matemini altı yıl boyunca tutan  hüzünlü bir kral, üç çocuk ve paramparça olmuş hayâller bırakan zarif kraliçe artık başka bir boyuttaydı...


Lâkin; ölümünden üç yıl sonra, İsviçre'de düzenlenen bir ruhsal celsede  materyalize olarak tekrar dünya boyutunu ziyaret edecek ve bu olay dünya spirütüalizm tarihinin unutulmazları arasına girecekti. İşin bu tarafını tartışmak bana düşmez, ben genç ve ölü kraliçenin medyum aracılığıyla şekillenen bedeninin fotoğrafını henüz çocukluk zamanlarımdan, evdeki spiritüel yayınların sayfalarından hatırlıyorum. ''Ektoplazma''nın ne olduğunu merak edenlerse pembeyle işaretli bölümü tıklayarak öğrenebilirler. Bu şekilde görünen sadece Kraliçe Astrid'in ruhsal varlığı değildir zaten, başka pek çok örneği ve çekilmiş fotoğraflar da vardır. İsteyen inanır, istemeyen inanmaz, orası beni hiç bağlamaz. Ben anlatır ve çekilirim efendim, zira 2011'in Şubat ayında yazdığım bu yazıda bilâhare bu konuyu anlatacağımı da belirtmiştim. Evet, biraz uzun bir ara olmuş ama neticede bütün bu hikâyeyi ben uydurmuş değilim ya, bundan sonrası için karar sizin:)

Hiç yorum yok: