18 Ocak 2013 Cuma

Entelektüel Yosmalık...


Bazen; 30 yıl öncenin dertsiz-tasasız günlerine buğulu bir camın ardından bakmak gibidir ''babaevi''nde olmak... Ki; aslında ''baba'' gideli çok zaman olmuştur da, ağız alışkanlığı öyledir işte, ne denir? İyidir iyidir, her hâlükârda iyidir...
 
Elimde Kaan Erkam'ın ''Entelektüel Yosmalık''  adlı kitabı var, ara kitap olarak okuyorum okumasına da, o yumuşak anlatımlı, lirik spiritüel eserlerden sonra dik ifadeleri, sansürsüz erkek jargonuyla biraz sert geldi galiba ruhuma, bilemiyorum. Lâkin; son derece hakiki ve gayet samimi olduğunu söyleyebilirim, hiç sahtekâr bir zarafet derdi yok, ne söyleyecekse çat çat, ortaya, saklanmadan, kaçmadan, kıvırmadan, hani derler ya: ''Adam gibi!..'' Aferin. Bunca kıvırtkanlık, kaypaklık arasında aslında iyi de gelmiyor değil insana. Ve arada durup nefesleniyorum, yağmur hâlâ kaydırak oynuyor camlarda...

Hiç yorum yok: