9 Eylül 2009 Çarşamba

Su gelir güldür güldür!!!...

Diye başlayan türkünün devamı nasıldı, ''gel de yar beni güldür''dü galiba, değil mi? Ne ki; dünden beri güzel memleketimde olan-bitenlerin gülünecek hiçbir tarafı olmadığı gibi, gelen her yeni haber utancın boyutunu çoğaltıyor sanki! Utanç dedim de, yanlış anlaşılmasın ha, tabiata karşı durmaksızın sürdürülen ihanet ve hıyanetin neticelerine bu koca evrenin bir parçası, bir sakini olarak şahit olmanın getirdiği utançtır bu, başka birşey değil. Utanç içindeyim evet, kahrolduğum, ne yapsam bağışlayamadığım ve vaktiyle nasıl yapılmış olduğuna inanamadığım o kadar çok şey var ki!..

Gözümüz bulutlarda beklediğimiz yağmurların çıkagelmesi üzerine yaşanan o kısa ön sevinç yerini önce endişeye, sonra korku ve paniğe ne de çabuk terketti, değil mi? Durmadı çünkü yağmur, sakin başladı, sonra giderek hızını arttırdı, daha sonra türküdeki gibi ''güldür güldür'' su gelmeye başladı yamaçlardan, tepelerden, yollardan... Hayvanları, insanları, araçları, her türlü eşyayı önüne katıp sürükledi, artık herşey çamurlu, bulanık bir gölden ibaretti. Çünkü tabiat dengeleriyle bu kadar fütursuzca oynanmasını, adetâ kendisiyle alay ediliyor olmasını hiç sevmezdi! İnsanlar için ''sabrın sonu selâmettir'' denirdi ama tabiatın sabrının sonu genellikle işte bu şekilde ''felâket'' oluyordu. Fotoğraflar Edirne'den, bugün elime geçti. O bölgede kurtarılmayı bekleyen daha çok canlı var, bilinir herhalde, ben bu tür tabii felâketlerde insan-hayvan ayırdetmem, aslolan ''can''dır ve onu kurtarmaktır mühim olan...

Bugün 9.09.2009; tarih olarak elbette farklı anlamları var, aynı zamanda Antik Maya Takvimi'ne göre kutsal sayılardan ''9''un enteresan ve nadir bir dizilimle yer aldığı gün bugün. Niyetlerinize, içinizden geçirdiklerinize, düşündüklerinize dikkat edin derim, ben niyetlerimi çoktan evrenin ve bütünün hayrına yönlendirdim. Ve düşündüm ki; ''Tabiat sabrının sonuna gelirse bakın neler oluyormuş?''
isimli filmin sonunu biz farkında olanlar ezberlemiş olabiliriz ama hâlâ bu filmi izlememiş olanlar var, gerekirse gelin zorla izletelim!.. Çünkü bu dünya bizim, hepimizin...

Bugünün kafa yaran taş etkili sözü:

Kör cehalet çirkefleştirir insanları!

Suskunluğum asaletimdendir.

Her lâfa verecek bir cevabım var,

Lâkin; bir lâfa bakarım lâf mı diye,

Bir de söyleyene bakarım adam mı diye...

Hz.Mevlâna

O kadar yani! Çok severim bu sözünü hazretin, pekçok vaziyete cuk oturur çünkü, he he:)

4 yorum:

Pirate/Korsan dedi ki...

Değerli dost bu sefer tabiat söyledi o türküyü insanlara;

Su gelir güldür güldür
Gelde yar beni güldür
Bir damlacık kanım akmaz
Öldürürsen sen öldür

İnsanlık içindi bu sefer. Gün gelir davran döner daha çok sorar hesabını. Yüzleş ey insan yüzleş, bedelini beraberindeki diğer cümle cana ödetme bari :((

Pirate/Korsan dedi ki...

Dost birde şunu unutmadan ekleyim bu gün bende bu türküler üzerine düşünmüştüm. Hatta dedim ki kendi kendime "Manda yuva yapmış söğüt dalına türküsüne gülen bizler manda hiç söğüt dalına yuva mı yaparmış diye dalga geçerken bu garip insanoğlu acep nasıl yuva yapmış dere boyuna" anlamadım vallahi düşündüm sadece.

ERDIL dedi ki...

Doga demiski insana beni ne kadar seversen korursan bende sana en güzel yasam alanini,her istedigini veririm.
Yok benden ne calarsan zamani gelir acimadan geri alirim.
Nedenmi ?
Bu dünya yalniz sana ait degil sen düsünmesen bile ben gelecek nesli düsünürüm.
Doga da bir damla.

Handan Demiralp dedi ki...

Sevgili dostlarım; fikir ve değerlendirmelerinize aynen iştirak ediyorum. Bu aymazlık içinde kalınmaya devam edildiği müddetçe korkarım daha beterleri de yaşanacak:( Çünkü dünyamız da evrenin büyük sistemi içinde varolma isteğinde ve bunu koruyabilmek, varlığını devam ettirebilmek için gerekirse kendisine zarar veren ne varsa silkeleyebilir üzerinden, tabii doğa da buna tüm gücüyle destek olacaktır. Allah daha kötüsünü uzak kılsın diyelim, akıllar başa inşaallah... Çok sevgimle...