22 Mayıs 2010 Cumartesi

Çiçek-böcek halleri...

Lâvanta çiçekleriyle İspanyolca konuşma mecburiyeti yok, onlar dünyanın her yerinde aynı dili konuşuyor ve aynı güzellikte kokuyor... Yollarda niyeyse lâvanta çiçeklerinden söz edip durduyduk, fazla sürmedi, bir bahçe dolusu harika lâvanta pat diye önümüze çıkıverdi:) Ne denebilir ki; bizim meşhur ''Çekim Yasası'' gene başarıyla işledi...

Böcekler için de aynı şey geçerli, lisan konusunda yani:) Bu aşık böcek çift muhteşemdi...

''Zil, şal ve gül...'' demiş ya şair, işte bunlar bahsettiği o kızıl güllerin ta kendisi...

Algıda seçicilik vaziyeti gereği; Peliroja'nın gözüne muhakkak çarpar başkalarının bakıp da göremediği bir kedi... Ve bu muhteşem Picasso kedisinin de lisan şartı yoktu tabii:) Ne dediğimi gayet iyi anladı da, bana kalırsa rahatını bozup yanıma gelmeyi pek istemedi. ''Aman tamam, çek işte oradan birkaç kare birşey, benim burada keyfim yerinde, şimdi kalkıp senin yanına falan gelemem güzelim, kusura bakma yani...'' dedi ve başını öte yana çevirdi:) E başka ne olacaktı tabii, İspanyol da olsa kedi heryerde kedi. Bu arada; Peliroja evdeki saf ruhlarını çok ama çok özledi...

Hiç yorum yok: