10 Şubat 2010 Çarşamba

Canlı ve heyecanlı yayın...

Havalar soğuk olabilir, olsun, sırttaki peluş yelek kadar, hâttâ ondan daha da fazla ısıtan canlı kürkler ne güne duruyor, değil mi efendim? Bizim evdeki saf ruhlardan Ülkü kız bu ''canlı'' ısıtma işini pek sever, hele de ben bilgisayar başındayken sayesinde hiç üşümem:)

Kürk dediğin asıl sahibinin sırtında durmalı, içinde kanı/canı/ruhu olmalı, insanı olanca saflığı ve sevgisiyle sarıp sarmalamalı, sıcacık tutmalı... İşin içinde bu ''sahibinin sesi'' hali olmadıkça neyleyim ben cansız vizonu, minki, tilkiyi, leoparı? Kürk dediğin dört ayaklı olmalı, seslenince koşup gelmeli, bir çırpıda üzerine tırmanmalı insanın, boynuna sarılmalı, mırıl mırıl mırıldanmalı, ''oh be, iyi ki yaşıyoruz, iyi ki varız, şükür ki hayattayız!'' dedirtmeli. Mutluluğu ve sıcaklığı her türlü klimanın, sobanın, kaloriferin, ısıtıcının fevkînde olarak, işte böyle canlı canlı vermeli. İnsanı bizzat ''hayatın enerjisi'' ile ısıtıp beslemeli...

 
Hâttâ; sen bağıra-çağıra şarkı söylerken sana eşlik etmeli, ''yıkılabiliiiiir saltanatlar, olsun yeniden yaparız, bizde bu sevda sürdükçe ölsek de yanyanayız'' kısmında yanağını yanağına yaslamalı, bilgisayarın olmadık tuşlarına basmalı, yazdıklarını karıştırmalı, senin ''düzen'' dediğin o şeyi kendince bozmalı, arada bir dağıtmalı... Sen de bırakmalısın, engel olmamalısın saf ruhların yapmak istediklerine, kontrol bazen onların eline geçmeli, bir süre onlarda kalmalı. Kalmalı ki; hayat da en sevdiğim yayın şekli gibi hep ''canlı ve heyecanlı'' olsun, rutinden çıksın, farklı bir yola girsin. Hani insan bazen ister ya; ''ne çıkar yani efendim, iki kere iki bu defa da dört etmeyiversin''...
''Ve hayvanları da yarattı; sizin için onlarda ısınma ve türlü   yararlar vardır...''
Kur'an-ı Kerîm/Nahl Sûresi

Demem ve de dileğim o ki; Allah cümle kullarını sadece o, bu, şu sevgisinden değil,  hepsini kapsayan ''saf ve koşulsuz sevgi''den nasiplendirsin, nasiplendirsin ki insanoğlu da sonunda hakikatin farkına varıp şükretmeyi becerebilsin... Amin...

Ek ve de dip: ''Hak'kın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine teslim ol. Bırak hayat sana rağmen değil, seninle beraber aksın. Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?..''

(Elif ŞAFAK/Aşk- Şems'in 40 Kuralı/14.Kural)

4 yorum:

Lale dedi ki...

Sevgili Ülkü kız, görüşmeyeli daha da güzelleşmişsin. Üç minik haytayı büyütmeye çalışıyordun Ankara'da; şimdi insanınla yanak yanağasın. Bizim evde de klavye sevenler derneği üyesi hemcinslerin aynı işlerle uğraşıyor; aklın kalmasın :P
Burnunun tam ortasından, buradaki kedi çocuklar adına öperim. Anneni de özlemle kucaklarım.
Lale

Lale

Handan Demiralp dedi ki...

Ülkü diyor ki; sevgili Lâle insanım, e sen de benim hikâyeme dokunanlardan biri olduğuna göre benim insanımsın, o vakitler çiçeği burnundan düşmemiş bir anaydım. Üç evlâttan kala kala bir Oralet oğlum kaldı, o da FUS hastası ama maşallah şimdilik iyi gidiyor sağlığı. Sana, İlhan insanıma ve hayatlarına el uzattığınız diğer canların hepsine selâm eder, sarıp sarmalarım:) Bilgisayarda kedilere ait bir yazılım üretme çalışmalarıma devam ediyorum, yakında başaracağım. Hep iyi OLun, hep iyi OLalım. Hepimizden hepinize daima sevgiyle...

Baturhan dedi ki...

Çok güzel fotoğraflar :))))

Handan Demiralp dedi ki...

Senin gibi sağlam fotoğraf gözü olan birinin bunu söylemesi gerçekten çok değerli bizler için can arkadaşım, sağol:) Bilgisayar kamerasından çekilmiş basit fotolar aslında ama sıcaklık sahici tabii... Tüm sevgimizle, daima...