5 Ekim 2009 Pazartesi

Onlar...

Onlar olmasaydı?.. İçinde yuvarlanıp durduğumuz ve bize kocaman gelen, ama aslında evrenin sonsuz varlığı içinde ufacık bile denemeyecek dünyamız kimbilir ne kadar tenha olurdu. Ne çok şey eksik ve anlamsız kalırdı. Onların nefesleri, varlıkları, dostlukları... Onlar olmasaydı hayatın haritası tamamlanmış sayılmazdı...
Onlar her akşam bekler böyle; kenarlarda, köşelerde, duvar diplerinde, çöp bidonlarının çevresinde. Hiç tükenmeyecekmiş gibi görünen bir sabırla ve hep aynı sessizlikle. Şimdilik beklediklerinin geleceğine, muhakkak geleceğine dair bir inanç ve güven okunur o güzelim gözlerinde...
Kimsesiz, sahipsiz oldukları sanılır ama aslında bu müthiş bir yanılgıdır, onların gücü herşeye yeten, yarattıklarını koruyup gözeten, onlara yapılan iyilik ve yardımlar kadar zulümleri, işkenceleri, katliamları da gören, bilen muhteşem bir sahibi vardır! Bunu da bilir gibidir yüzlerindeki o tanıdık ifade, sanki bilir de öyle beklerler...
Çok değil ha; bilemediniz bir avuç kuru mama, bir-iki lokma yemek artığı, bir kap temiz su ve varoluşlarına hoşgörüdür bekledikleri. Hepsi hepsi budur ama insanlar bunu anlamaz, anlayamaz bir türlü... Çünkü içinde yuvarlandıkları ve kocamaaaaan sandıkları o dünyayı yettiremezler, ne kendilerine, ne de başka canlı türlerine. Kovmak, itmek, uzaklaştırmak, yetmiyorsa öldürüp ortadan kaldırmak, onlardan kurtulmak ister insanlar. Hayatlarında yolunda gitmeyen ne varsa sanki intikamını onlardan alırlar, galiba bazıları ancak böyle rahatlar...


4 Ekim bu gibiler için anlamlı olsa gerektir, zira evrenin kutsal sırrına ermiş olanlar için her gün zaten 4 Ekim'dir. Onları sevmek, varoluş haklarına hürmet etmek, onları koruyup gözetmek için özel bir güne ihtiyaç yoktur ki... Onlar da bunu bilir, ona göre beklerler. Hep bekleyecekler... Günün birinde onları görmenizi, farketmenizi ve varlıklarını kabûl etmenizi sabırla bekleyecekler. İnsanlığınızı hatırlatmak, dünyanın herkese, hepimize yeteceğini anlatmak için... Bekleyecekler...

2 yorum:

etki alanı dedi ki...

Çok sevdim bu yazıyı...

Umarım birilerinin vicdanını harskete geçirir ve en azından susuz kalmamaları için bir adım atarlar.
Sevgiyle kalın.
TüTü

Handan Demiralp dedi ki...

Sevgili Etki Alanı; dileklerinize iştirâk ediyorum. Yazımı beğenmenize sevindim:) Daima bir arada, evrensel bütünlük ve uyumla... Şükranla...