25 Ekim 2009 Pazar

Elde var bir?...

Bu elimde tuttuğum şey de ne, değil mi?.. Haklısınız, şeffaf olmasa ufak bir ekmeğe benzetilebilir, stres topu deseniz, ı-ıhh, öyle sıkılıp bunalınca elde mıncıklamak için fazla büyük, kısmen yumuşak ama bununla birlikte bir hayli ağır, hani adamın kafasına atılsa epey can acıtır gibi... De; nedir bu peki?


Buraya geldiğimiz yere dönelim, bugün İstanbul'da AVON sponsorluğunda düzenlenen bir yürüyüş vardı, bu marka senelerdir meme kanseri ile alâkalı ciddî çalışmalar yapar, ücretsiz taramalar falan yaptırır, bu hususta gayet faydalı işlere imza atmıştır. Ayrıntılı bilgiye buradan ulaşmak mümkündür. Benim elimde tuttuğum şey ise, iki sene kadar göğüs kafesimin üzerinde, sol yanımda taşıdığım meme protezidir. Karıştırılmasın, bu o çok duyduğunuz silikon zımbırtısından değildir, memesi alınmış kadınlar için üretilmiş ve bu ameliyatı geçiren kişilere uygulanabilen bir protez türüdür. Doku altına operasyonla yerleştirildikten sonra içine kademeli olarak serum fizyolojik zerkedilir, yani bir tür balon gibi yavaş yavaş şişirilir. Herhangi bir sorun yaratmadığı takdirde ömür boyu yerinde kalabilir, patlamaz, çatlamaz, sönmez, çürümez, erimez, ileri teknoloji ile üretilmiştir. Bende olduğu gibi ''kapsüler kontraktür'' denilen hikâyeye sebep olduğu da vakîdir, bu durumda göğüs ve sırt kasları fazla gerilebilir, aşırı sertlikten ötürü ağrılar olur, ancak tıbbî operasyonla yerinden çıkarılabilir, yani çıkarılması da mümkündür...


Az önce ''Meteoroloji'nin Sesi Radyosu''nda yaptığım konuşmada da belirttiğim ve hep söyleyegeldiğim gibi; kişi bedenini iyi tanır ve verdiği işaretleri doğru okursa kanser gibi bir hastalık dahî erken devrede yakalanabilir. Bu bir farkındalık meselesidir. Kanser benden sol mememi istemişti, ''aman, al götür, lâfı mı olur, sorduğun hata'' demiştim, aldı ve gitti. ''Zihnimin yerinde olması sol mememin yokluğundan daima daha değerlidir'' diyerek bugüne geldim. Hastalığa isyan ve çöküş yerine, kabûl ve uzlaşmayı herkese önemle tavsiye eder, yukarıdaki gibi tuhaf bir nesneye hiçbir zaman ihtiyacınız olmamasını dilerim. Ve; farkında olun, korkmayın, hastalığı şaşırtın, sonra da el sıkışıp dostça ayrılın derim...

Hiç yorum yok: