20 Ocak 2012 Cuma

Kısaca...

Sert enerji geçişleri gibi geliyor bize yaşadıklarımız, aslında ''OL''ana uyumlanıyor ve belki de bunun olası sıkıntılarını paylaşıyoruz. Şuraya bakalım, sanırım daha iyi anlarız neler olup bittiğini... Okursak, anlarsak, düşünürsek şu sıralarda sıkça deneyimlediğimiz o dar kapılardan geçme zorluğu, o duygusal ıkınmalar, bunalma halleri, yerini tünelin ucundaki ışığı nihayet görmenin benzersiz  huzuruna bırakabilir... Mi? Bu bütünü ile bize bağlı ise, neden OLmasın ki?..


Hayatınız, kimliğiniz, ''öz''ünüz ve sunî olmayan, birileri tarafından size dikte edilmemiş, hakiki duruşunuzla ''BEĞENMEYEN DİNLEMESİN!..'' diyebilecek farkındalığa ulaştınız mı, ama zar-zor, ama bedel ödeyerek, ama ite-kaka ya da itilip-kakılarak, ama kırılıp dökülerek, kaybetmeyi, didiklenmeyi, her nevî yargılanmayı  göze alarak, yani ne olursa OLsun yapabildiniz mi bunu? O fena halde tanıdık ''ayyy elâlem ne der ayol?..'' kafesinin kilidi kırık, kapısı açık ve içi artık boş mu? Tebrikler, mesele bitmiştir...

Hiç yorum yok: