3 Haziran 2011 Cuma

Dünyada mekân...

Aslında bu, insanın ''ev'' kavramına nasıl ve nereden baktığı ile çok ilgili. Her halükârda, iyi-kötü başını sokacak bir yer mi, insanın yaşam felsefesine, duruşuna, kişiliğine özel ihtiyaçlarına cevap verebilecek, her anlamda onu ''tamamlayacak'' ve ''tanımlayacak'' ortamda bir ev mi? Çoğu kişi bu tarz seçeneklere sahip olmanın bir ''lüks'' olduğunu düşünebilir ancak, emlâk piyasasına göz attığınızda kentlerin göbeğinde bulunan, hayli eski ve güncel ihtiyaçlara cevap vermekten uzak konutların bu tarz yeni projelere oranla çok daha pahalı fiyatlara pazarlandığını görüyorsunuz. Bu işlerden fazla anlamam, bildiğim odur ki; ''dünyada mekân'' meselesi üzerinde ciddî ciddî düşünülmesi gereken birşeydir ve aslında sadece bir ''ev'' değil, bir ''hayat biçimi'' satın almaktır. Bu da öyle her zaman bol para ile sağlanabilecek birşey değildir, bana göre elbette... 

35.Sokak projesi, daha evvel de bahsettiğim gibi 2009 senesinde fikir temelleri atılan, ardından bir proje yarışması açılarak Teğet Mimarlık'ın hazırladığı projede karar kılınan bir çalışma. 2010 senesinin Şubat ayında uygulama çalışmalarına başlanmış, aynı senenin sonunda ruhsat alınmış ve satış ofisi açılmış. Mayıs 2011'de ''örnek sokak'' lansmanı  ve ''örnek ev'' tipleri müşteri adayları ile tanıştırıldı. Uygulayıcı firma Akşan Yapı'nın yönetim kurulu başkanı Sn.Melih Şimşek, 35.Sokak'ın klasik apartman hayatı dayatmasına karşı ''çağdaş ve çevreci bir müstakiliyet'' önermesi olduğunu ifade ediyor. Proje yeri olarak İzmir/Ulukent'in seçilmesini ise ''Buradan Aliağa'ya kadar olan aksın yarınını ben şimdiden görebiliyorum, bu aks İzmir için gerçekten çok değerli olacak. Kentten tamamen kopmak istemeyen ama kent hayatının yıpratıcı etkilerinden uzakta yaşamayı düşleyenlere bir alternatif sunacak.'' şeklinde açıklıyor...

Bu arada; örnek evleri dolaşırken evlerin iç dekorasyonu dikkatimizi çekiyor. Genellikle bu tarz projelerin örnek evleri gelişigüzel döşenir, ayrıntılara çok dikkat edilmez. 35.Sokak'ta bu böyle olmamış, her ev bir konseptten hareket edilerek, şık ayrıntılarla desteklenerek, iddiadan uzak ama gayet fonksiyonel ve estetik bir anlayışla dekore edilmiş. Bu başarılı ve farklı uygulamayı kimin yapmış olduğunu soruyorum Sn.Melih Şimşek'e, ''Teğet Mimarlık'tan yüksek mimar Aslı Eroğlu'' diye cevap veriyor. Aslı Hanım'la görüşüp bizzat tebrik ettiğimi belirteyim, o çok beğendiğimiz halı ve kilimleri Kapalıçarşı'dan Hasan&Adnan, genellikle etnik çizgilerle çalışan Dhoku ve  EthniCon'dan seçmiş. Mobilya ve aksesuarlar Habitat, Mudo Concept, Bo-Consept ve IKEA'dan derlenmiş. Genç yüksek mimar Aslı Eroğlu, döşediği her ev için ayrı bir konsept belirlemiş ve bu çizgide hareket etmiş. Tablodan bibloya, yatak örtüsünden halıya kadar her ayrıntıyı tasarlamış, eşya seçimini buna göre yapmış. Genç, dinamik, estetik ve işlevsel bir mantıkla dekore ettiği evlere kendi ruhunu katmış, bunu son derece sade bir üslûpla birleştirdiği için ortaya çok güzel mekânlar çıkmış hakikaten... Buradan da tebrik etmek isterim kendisini:) 

35.Sokak projesinin reklâm işlerini üstlenen firma ''Kuartet Reklâm Ajansı'', proje direktörü Sn.Korkut Bayraktar ile ayrıca görüştüm. ''Burada sanat değil, pazarlama yapıyoruz, bu sebepten yalın mesajlı, karmaşıklıktan uzak, temiz, sade bir iş plânladık. Belli bir yaş gurubunun tarihinde varolan sokak kavramını duygusal yönleri ile ortaya çıkarmayı denedik ve başardık. Biz ajans olarak 35.Sokak projesine çok inandık ve sahiplendik, dolayısı ile belli aralıklarla güncellenen reklâmlarımız çok beğenildi ve dikkat çekti. Çalışmalarımıza aynı omurga üzerinden devam edeceğiz.'' diyerek açıkladı çalışmalarını. ''Haydi sokağa çık...'' sloganı ile başlayan ve devam eden bu reklâm kampanyaları da gayet başarılı, tebrikler:) 35 maddelik bir manifestoya rastladım bana verilen tanıtım çantası içinde, ayrıca küçük bir kitapçık olarak hazırlanmış ''35.Sokak Yaşama Kılavuzu''nu da inceledim, kendi kişisel tarihimde de varolan samimi, sıcak detayları ustalıkla öne çıkaran ve artık yitip gittiğini düşünerek hüzünlendiğim kimi kavramları yeniden canlandırmayı vaat eden bu farklı tanıtım çalışmaları da tam not aldı benden... Sabah kahvesi, ikindi çayı, gelincik şurubu yapmak, zeytin basmak, uçurtma yapımı, mendil kapmaca, çelik-çomak, yakan top oyunları, bisiklet tamiri vb. şeylerden bahsedilmesi bile içini ısıtıyor insanın, öyle değil mi ya?

Sadede gelirsek; Sn:Melih Şimşek'in ''bu aslında anlaşılması çok da kolay olmayan, zor bir proje ama ben zoru severim:)'' dediği 35.Sokak projesi epey konuşuluyor şu günlerde. Konut satışları da iyi gidiyormuş, genel olarak hedeflerini tutturduklarını ifade ediyorlar. İmkânı olan gidip yerinde görsün, gene çok güzel ve doğru tasarlanmış olan satış+ tanıtım ofisinde yetkililerden bilgi alsın, hoş ikramlar eşliğinde misafir edilsin, evleri gezsin, bu farklı projeyi incelesin derim. Çünkü artık parayı basıp hasbelkader herhangi bir ev satın almak değil, iyice düşünüp taşınarak, geleceği de plânlayarak bir hayat tarzı satın almak önem taşıyor...

Bana zaman ayırarak sorularımı cevaplayan Akşan Yapı yönetim kurulu başkanı, genç ve başarılı işadamı Sn.Melih Şimşek ile bizleri ağırlayan, bilgiler aktaran 35.Sokak ekibine gönülden teşekkürlerimle:) 
  

2 yorum:

Lale Kuyucu Azak dedi ki...

İlgiyle ve heyecanını paylaşarak okudum. Biliyorsun projenin yaratıcısı olan mimarlardan biri, taa lise yıllarından arka sıra arkadaşım :) Neyi merak ediyorum biliyorsun: Mesela, bu sıcak tasarlanmış sokaklarda bir sokak kedisi ya da köpeği belirirse ne olacak, nasıl davranacak o sokakta yaşayan insanlar? İşte bitmez merakım budur :) Çünkü yurdum insanı, çimi seyirlik sanıyor, sokağı da sadece kendisinin. Dilerim çok sevgi ve hoşgörü dolu insanlar yaşar buralarda.. Sevgilerimle.

Handan Demiralp dedi ki...

Ben de öyle olmasını diliyorum Lâle'ciğim. Sorduğun sorunun cevabını ise zannediyorum tamamlandığında oraya yerleşip yaşayacak olan insanların kimliği ve zihniyetleri belirleyecektir. Bu gibi konularda birşey söylemeye çekinir haldeyiz artık, mâlûm. Çok sevgimle:)