16 Haziran 2011 Perşembe

İlk...

İnsanlık tarihinde çok uzun süreden beri varolan bir vücut süsleme/işaretleme biçimi aslında bu, birdenbire moda oluvermiş birşey değil yani. Bütün vücudunu resimlerle, sembollerle kaplamak isteyenler varsa ona da birşey diyemem, dileyen ve acısına dayanabilen yaptırsın elbette... Yalnız; bu işin geri dönüşünün öyle kolay olmadığını bilerek baştan kararlı olmakta ve dövme ustasının önüne o kararla oturmakta fayda var, ''ayy, orası iyi olmadı sanki, silsek, oraya değil buraya yapsak, küçük geldi gözüme, az daha büyütsek vs. vs...'' gibi fikir oynaşmalarına yer yok bu dövme işinde. Makine etiniz üzerinde çalışmaya başladığında artık geçmiş olsun yani:)

Ağrı-sızı meselesine gelince; acıya tahammülü olmayanlar aklına bile getirmese iyi olur derim. Zira; hiç de azımsanacak bir acı değil bu, sonuna kadar dayanmak için derin derin nefesler almak ve dikkati başka bir yere odaklamak gerekiyor. Gene de bu, dövmeyi yaptıran kişinin ağrı eşiğine, yapan ustanın el hafifliğine ve motifin boyutuna/karmaşıklığına vb. göre değişkenlik gösterebilir. Sonrasında bir müddet dikkatli bir bakım ve merhem tüpü ile yakın arkadaşlık gerekiyor. Mikrop kaptırmamak lâzım, dövme oturup yerleşene kadar bir nevî açık yara muamelesi yani. Noktacıklar halinde hafif kanama ilk bir saatte olup bitiyor, sonra dayanılabilir bir ağrı ve lokal ateş ama bu fazla zorlayıcı birşey değil, korkmayın. Böyle bir düşünceniz varsa, çalışacağınız atölyeyi iyi araştırın, hijyen kurallarına uyulması ve patentli boya kullanılması şart. Hint malı doğal boyalar en iyisi, Çin çakmasını da yapmış ama fiyatı nispeten ucuz diye buna yönelmek akıllıca sayılmaz. Neticede bedeniniz üzerinde çalışılıyor. Bir de motif konusunda kararınızı vermiş olarak gidin, öyle güzel şeyler var ki ufacık birşey yaptırmak için gidip, bütün bedeniniz dövmelerle dolu halde çıkabilirsiniz sonra:) Ben sol kolumun üzeri ve sırtımın sağ üst kısmı için gerekli tasarımı/seçimi yapmış olarak gittim. Kolum için Antik Mısır Mitolojisi'nden ''Horus'un Gözü''nü, sırtım için ise Hindistan'dan ''om'' mantrasının sembolünü çok önceden seçmiştim. İzmir Alsancak'taki ''Mad House'' dövme atölyesi ile çalıştım. Sertifikalı genç ustalar Erdal, Serdar ve Burak bu konuda gayet başarılı, kurallara riayet ederek, titiz ve temiz çalışıyorlar, ayrıca atölyede ağrı kesici niyetine çok şirin bir de Golden köpek yavrusu var, İzmir'de olup dövme yaptırmayı düşünenlere tavsiye ederim:)

Hasılı; bu benim için 46 yaşımda deneyimlemeyi seçtiğim bir ''ilk''ti, şimdilik yeterli, zamanla arkası gelir mi, bilemem:)

Meraklısı İçin: İzmir Karşıyaka/Atakent'de, pek yakında açılacak olan ''Ezberbozan Kişisel Gelişim/Değişim Atölyesi''nin eğitim-etkinlik-çalışma programları hakkında bilgi almak ve kayıtlar için lûtfen atolyeezber@gmail.com adresine yazılı olarak müracaat ediniz. Ruhsal ve bedensel şifa meditasyonları, ''Birlik Bilici'' öğretisi ışığında aile, ebeveyn, ilişki danışmanlığı, etkili konuşma, kendini ifade ve iletişim dersleri, etkin beden dili çalışmaları, Deeksha enerji uygulaması, çakra temizliği, spiritüel film gösterimleri ve tanıtıcı seminerler, Antakya'dan ev yapımı sağlıklı beslenme ürünleri+defne sabunu, Hindistan ve Avrupa'dan doğal bakım ve sağlık ürünleri, aromatik yağlar, tütsüler, çeşitli kültürlere ait uğur objeleri, otantik takılar, elsanatı ürünleri, bitki çayları, doğal sabunlar, kaynak kitaplar, meditasyon/yoga müzik CD'leri ve daha pekçok şey:) Yakında... Şükranla...

10 yorum:

Baturhan dedi ki...

Çok yakışmış canım, benimde çok sevdiğim bir figürdür...

Handan Demiralp dedi ki...

Sağol canım arkadaşım benim:)Yaptırırken senin de kulaklarını çınlattım, Batos bunu yaptırır mı, ilk vuruştan sonra adamı tekmeleyip kalkar mı, yoksa tamamen tersi mi olur falan diye. Bayağı can acıtan birşeymiş valla ama sonucu hoş oldu. Arayacağım seni, büyük hazırlıklar içindeyiz zira:) Kucaklıyorum...

Oya Kayacan dedi ki...

Hadi bakalım, bugün sevdiğin kadar hep seversin umarım. Ben öyle maymun iştahlıyım ki süreklilik gerektiren konularda ;)

Handan Demiralp dedi ki...

Uzun uzun düşündüm Oya'cığım,çünkü bu mereti lazerle falan siliyorlar gûya ama gene de çamur gibi izi kalıyor-muş.İyice karar vermeden yaptırmak risk,senin gibi düşünenler için en iyisi zannediyorum geçici dövme olur. Hani sıkılsan da en fazla üç hafta taşırsın üzerinde:)Benim için artık geçmiş olsun, lâkin her ikisini de sevdim, aramız bozulmazsa sorun yok,boya rengi biraz daha solup dövme yerleşince daha da iyi olacak gibi. Kucaklıyorum seni ve sana dair herşeyi:)

Çiğdem Atabey dedi ki...

ayyy çok heyecanlı... süper..
hadi hayırlara vesile olsun..
çok sevindim... kucaklarım...

Handan Demiralp dedi ki...

Ben anladım seni Cheetos'cuğum:)Çok teşekkür ederim. İmza günü ve seminer için bekleyeceğiz artık seni atölyemize,herşey hepimizin hayrına OL'sun,öpüyorum...

Baturhan dedi ki...

Beni ilk iğneden sonra muhtemelen ...tarifsiz kederler içinde... yolculardınız da şimdi boş ver bunları....
Ben seninle konuştuktan sonra çok heyecanlandım yahu.. Keşke bunu Ankara'da yapsaydın, ben tüm gün takılırdım. Belki Nirvana'ya bile eredim icabında..

Handan Demiralp dedi ki...

Aaah aaah,keşke demeyi sevmem ama bu kısma bir ''KEŞKE'' yakışır doğrusu... Sen bu hazırlıklar içinde burada olsa idin, biz seninle kavgaya tutuşa tutuşa toptan nirvanaya ererdik zaten:)Heyecanımız ortak sevgili arkadaşım, güzel şeyler olmakta zira. Hayırlar getirsin, bak bekliyoruz mutlaka. Gelmişken bi de dövme yaparız sana, tam olur işte:)Merak etme ayrıca,senin gibi olanlar hiç az değil bu konuda. Sevgimizle:)

Pirate/Korsan dedi ki...

Ne yakışmış yahu. Demiralp güzelliğine güzellik ekliyor. Yaşsız kadının, enerji akan dövmelerine selam eder, Horos'un gözlerinden öperim. :)

Handan Demiralp dedi ki...

Can Hakan; sağolasın:)Çok özledik seni yâhû, bir ara yolunu bu taraflara da düşür. Biz de senin gözlerinden öperiz, güzel ailene çok çok selâm. Kucakladık...