22 Haziran 2011 Çarşamba

''Maneki neko'' üçlemesi...

Geçen sene İspanya'dan alınıp getirilmişti, yüzü kapıya dönük olarak evin girişinde durmaktaydı. Bizim ''maneki neko''muz şimdi artık görev tanımını doğrulamak üzere, hazırlıkları son sürat devam eden atölyemizin girişine yerleşecek. Evin ''hakiki''leri ile vedalaşması bu yüzden:)  

İstanbullu güzellerimizden Bebeto, Japon arkadaşı Maneki'yle mesafeli bir ilişki içinde. Zaten oldum olası ciddîdir, öyle eli-kolu sallananlardan pek hazzetmez. Maneki ise sol elini daima sallamak durumunda, çocuğun işi bu, ne yapsın?:) 

Ve sonuç... Bebeto Maneki'yi ciddîyete davet ediyor:) ''Bolluk, bereket, kazanç tamam ama o da bir yere kadar kardeşim, geleneğinizmiş, anladık, sallama artık elini-kolunu, şöyle adam gibi dur karşımda!..'' uyarısının resmidir. Japon kültürüne uyumlanmayı reddeden Bebeto, kendi kurallarını dayatarak bu ilişkiye son vermiştir:) Maneki Bebeto'nun elinden kurtarılıp atölyeye iner, bu üçleme de kazasız-belâsız burada biter...

Ek ve de dip:
"Kibirle gurur, nefret ve kötü niyetle birlikte insanın karnında bir ateş yakar ve hayat cehenneme dönüşür. Bu ateşi ortadan kaldırın; böylelikle bildiğimiz hayata aktif olarak katılan, payına düşen acıyı ve zevki ölçüyle ve huzurla kabullenen bilge kişi ortaya çıkar."

Ramesh S. Balkesar (Gene ölü bir Hintli düşünür yani...)

Hiç yorum yok: