25 Ocak 2011 Salı

Uyuyan...


Güzellik iddiam yok, ''Geceden Sabaha'' kadar çalışmış biri olarak hiç yok yani, bu sebepten meşhur masalın ''uyuyan'' kısmı ile alâkalıyım daha ziyade, devamı beni pek bağlamıyor şu an:) Hayırlısıyla eve varıp diş fırçası, sabun, havlu ve pijama aşamalarını hızlıca tamamlamaktan, sonra da işin en lezzetli kısmı olan yorganın ucunu kaldırıp yatağa uzanmaktan başka bir hedefim mevcut değil an itibarı ile. Haa, bu arada, tiroid ilacımı unutmamam lâzım elbette, ve tabii bir tatlı kaşığı bal +sirke, biraz da okaliptüs yağı burun deliklerine, sonra artık gözlerimi huzur ve şükürle kapatabilirim yeni güne:) E n'apalım canım, hep aynı sıra olacak değil ya, benim masalım da işte böyle, tam tersine. Sadece ''uyuyan'' olmak istiyorum özetle, önceliğim budur, ''güzel''liği isteyen alsın, mümkünse bana yalnızca ''uyuyan'' kalsın, he mi? O zaman; hadi size günaydın, bana iyi uykular:) Şimdilik bu kadar. Biz çıkalım kerevetine...

2 yorum:

Hasan dedi ki...

Handan hanım merhaba, yazıyı her zaman ki gibi keyif alarak okudum, herşeyi tüm doğallığıyla anlatımınız size özgü olsa gerek, ben merak ettiğim bir noktayı izninzle sormak istiyorum, '' Bir tatlı kaşığı bal + sirke'' bunun faydası var ki kullandınız, faydası yada yararını affınıza sığınarak merak ettiğim için soruyorum, selamlarımla, hoşçakalın..

Handan Demiralp dedi ki...

Bal ve sirke tabiatın bizlere sunduğu iki harika, iki mucize Hasan Bey. Pekçok faydaları mevcut, saçtan cilde, sesten kan dolaşımına kadar birçok farklı şeye faydası var bu ikilinin. O yüzden kullanıyorum. İlginize teşekkür ederim...