Kutunun içi tamamen elde üretilmiş, misler gibi, tertemiz kokan doğal sabunlarla doluydu. Biberiye, süt, sakız, ipek, bebek; hani aklınıza ne gelse vardı neredeyse. Ama bunların yanında kahveye olan tutkumu da unutmamış ve kahveli olandan da eklemiş ya sevgili Mine Hanım, öyle de ince düşünceli bir hanımefendidir işte. Kutudan çıkan kalp şeklindeki lâvantalı sabunun incecik mor kağıda sarılmış olması bile ayrı bir zarafettir bana göre. Kasvetli ve kanserli Ankara günlerinde de unutmamıştı bizi, o zor zamanlarımızda da aynen böyle zarif bir sürprizle sevindirmişti, varolsun, sağolsun...
Harika sürprizine teşekkür etmek için aradım daha sonra, ondan içimi ferahlatan güzel haberler de aldım:) E daha ne olsun, sevgili Mine Flora'nın elinden-emeğinden çıkma bu güzelim sabunlar derhal hayatımdaki yerini alsın, benim içimden yükselen şükran ise buradan kanatlanıp taaa İstanbul'a uçsun, bolluk, bereket ve hayır dileklerimle beraber bu hoş kadının omuzuna konsun:) Ayrıca tavsiyemdir; benim gibi el yapımı doğal sabunlardan vazgeçemeyenlerin yolu bir şekilde sevgili Mine Hanım ve sabunları ile buluşsun...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder