Hiçbirşey olmaz tabii, ne olabilir ki?:) Evvelâ havuçlarımızı tencereye atıp zeytinyağında çeviririz, biraz yumuşayınca üzerine yıkanıp doğranmış pırasalarımızı ekleriz, sonra ''şükür''le kutsanmış suyumuzu miktarınca koyarız, tuzunu-baharatını-limon suyunu unutmayız tabii, en son da bir avuç karabuğdayımızı bolluk, bereket niyetlerimizle birleştirip serperiz üzerine, kısarız ocağımızın alevini, sevgiyle pişmeye bırakırız yemeğimizi. Pek hafif, sağlıklı ve de lezzetli olur, yiyene afiyet/şifa olur:) Yani olsa olsa ancak bu kadar olur...
DİP: Uçaklarda bildik güvenlik anonsudur ya, hostesler yolculara oksijen maskelerinin kullanım şeklini gösterirken ''lûtfen önce kendinizin, sonra çocuğunuzun oksijen maskesini takınız'' diye ikaz ederler. Bu ikazı duyunca bozulanları, hâttâ sinirle söylenenleri çok gördüm, o da şimdi aklıma geldi bak:)
DİP: Uçaklarda bildik güvenlik anonsudur ya, hostesler yolculara oksijen maskelerinin kullanım şeklini gösterirken ''lûtfen önce kendinizin, sonra çocuğunuzun oksijen maskesini takınız'' diye ikaz ederler. Bu ikazı duyunca bozulanları, hâttâ sinirle söylenenleri çok gördüm, o da şimdi aklıma geldi bak:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder