31 Aralık 2010 Cuma

İyi?..

''İyi insan olacağınıza öyle bir yere götürün ki dünyayı, iyilik beklenmesin'' demiş Bertolt Brecht... Ve bu sözü başlık eden şiirinde Habib Bektaş da şöyle demiş:

sendeki bu uysallık
bu boyun eğiş
korkutuyor beni

sor kendine
''iyi''nin ölçüsü ne?
ve ne zaman süsleyecek
o çığlık dudaklarını
YETER BU İYİLİK...

Yeni yıldan fazla şey beklemek doğru mudur, bilemiyorum. İçip içip, her gece eve yalpalaya yalpalaya gelen, kapıdan girince ''durrr, durrr hele, valla  çok özledim, öpüjemmm...'' derken eşiğe yığılıp oracıkta sızan bir kocayı bekler gibi mi beklenir bu yeni yıl? Duruma ve eve geliş vaktine göre, kafasına indirmek üzere hazırlanan süpürge, oklava, tava ve son çare olarak yedekte tutulan tabanca onu adam etmeye yeter mi dersiniz? Yoksa ''alışmış kudurmuştan beter'' midir hakikaten? Herkesin bu kadar ''iyilik'' tasladığı bir dünyada bunca ''iyilik'' dileği neden o halde? Kim bu ''kötüler'' Allah aşkına, nerede saklanıyorlar, insanlar her yeni senenin başlangıcında hep aynı ''iyi'' dilekleri uçurduklarına göre sağa sola, kim yapıyor bu ''kötülük''leri dünyaya ve içindeki bütün varlıklara? Yoksa aslında çoktan tavsamış, haylidir tıkanmış ve yürümeyen ama bu hakikatin gönüllü olarak görmezden gelindiği berbat bir evliliğe mi benzemekte bu vaziyet? Öyleyse neden bu kadar şikayet?..

Dedim ya; kafam çok karışık bu konuda, bilemiyorum. Gene de bu kadar ''iyi'' dilek umarım ''iyi''ye işaret... Olsun mu? Olsun. Şu halde; eski yıla güle güle, yeni yıl kutlu ve de mutlu olsun...

Hiç yorum yok: