18 Kasım 2010 Perşembe

Kurban edilenler...


Bunu daha önce yazmıştım, gene yazmakta sakınca görmüyorum. Şuraya bakarsanız detaylar hakkında daha fazla fikir sahibi olacak ve belki bu çalışmaya siz de katılacaksınız. Greenpeace'in gayet yerinde bir uyarısı ve doğru bir uygulamasıdır. Büyümesine fırsat tanımadığımız, bencilce ve hoyratça avladığımız  balıkçıklarla birlikte deniz rezervlerimizi ne uğruna kurban ettiğimizi düşünmek adına faydalıdır. Ve tabii ''acaba burada kurban edilenler yalnızca onlar mıdır?'' sualine de cevap aramaktır...
(Benimki kaç santim öğrendim: http://bit.ly/d8PtfD, seninki kaç santim?)


Bana tuhaf geliyor, üzgünüm. Başlangıç mantığı ve temel gaye olarak doğru ama şu an geldiği nokta bana göre çok trajik:( Çünkü tablo hiç değişmiyor, her sene artık lûtfen farklı olmasını diliyorum ama olmuyor. Düşünüyorum; Allah aşkı adına yapılan bir ibadet, Allah'ın aşkla yarattığı varlıklara bu kadar hürmetsiz, bu kadar acımasız, bu kadar insafsız davranmayı nasıl gerektirebilir ki? Yaradanına yaklaşmak için kurban edeceğin varlığa nasıl, hangi hakla, hangi üstünlük zannıyla bu kadar berbat ve saygısız davranabilirsin? ''Kurban'' adında bile tabii olarak bir kutsiyet ve kıymet yok mudur ki zaten? Ahvale bakılınca artık öyle olmadığı açıkça görülüyor! Üstelik bu vaziyet düzeleceğine yıldan yıla daha da beterleşiyor sanki! Hani ''ibadetimi yaparım ama bunun için bana emrolunan kaideleri nah takarım! Kafama göre keserim, biçerim, kan akıtırım, böylece günahlarımı kanla yıkar, Allah'a yaklaşırım, kimseye de lâf söyletmem çünkü bunun adı ibadet, mühim olan da bunu ne şekilde olursa olsun yapmak, işte o kadar!'' tavrı okunmakta sanki haberlerden, görüntülerden, ifadelerden... Burada da; ''zûlmederek,  dinî, sıhhî ve vicdanî kaideler umursanmadan gûya kurban edilen hayvanlar mı acaba sadece kurban edilen? Kim kimi kandırıyor yani şimdi?..'' suali dönüyor zihnimde. Bu yüzden sevmiyorum, içime kapanıyorum, susuyorum, ben bu bayramı hiç öyle  ''bayram'' gibi kutlayamıyorum. Birgün belki aslolan mânası yeniden farkedilir ve buna göre davranılır, bilemiyorum, bunu halen safça umut ediyorum. Ne diyeyim ki başka, inşallah diyorum...

3 yorum:

handan dedi ki...

bugün bayram

inik kepenklerin alnına koyulaştı akşam

keskin bir cinayet kokusu sızmakta aralık duran camdan

bugün bayram

farkında değilsiniz belki ama

bir kere daha

çok anlamsız bir sevap için işlendi büyük katliam

hani o çok tanrılı zamanlarda

bin türlü nedenden ötürü

insan boğazlanırmış ya sunaklarda

her şey gibi

çağ dönmüş

evrilmiş adaklar da

artık sıra hayvanlarda

yani yeni değil tanrılara can adaması insanın

bari umrunda olsa zihinsel tapılanın

ne gezer

yakasını kurtaramadığından insan denilen vahşi hayvandan

öyle içli ağlar ki sormayın

iki gözü iki çeşme garibanın

Sevgili Handan hanım, yazdıklarınıza tümüyle katılıyor ve size Selah Özakın'ın ancak bir kısmını buraya alabildiğim şiirinden mısralar gönderiyorum.Sevgilerimle..

Handan Demiralp dedi ki...

İnsanoğluna emrolunan asıl şey, varlık sebebinin farkında olarak daima daha ileri yürümek, zihninin ve bilginin sınırlarını genişletmek, asla aynı noktada kalmamak ve insanî değerlerini muhafaza etmek... iken; pagan geleneklerin içinde bulunduğumuz yüzyılda bu kadar itina ile, istisnasız ve tartışmasız uygulanmasına karşılık, ''hayatın bütününü bir ibadet gibi yaşamak'' ilkesinden giderek daha da uzaklaşılması, kan+et ile (dinî kaideleri de hiç takmayarak üstelik) senenin dört gününde vicdanların rahatlatılması ve buna karşılık fikir beyan etmenin apaçık ''dinsizlik'' sayılması hazindir. Kutsal yaratıcımız bütün bu olan bitenleri elbette görmekte ve değerlendirmektedir. Ve ''karma yasası'' bütün boyutlarıyla, hiç şaşmadan işlemektedir, işleyecektir sevgili Handan. Nasipse neticelerini bu boyutta görürüz, değilse ruhsal varlığımız tecrübe edecektir kuşkusuz. İzleyenlerden ve büyük yasalara inananlardan olalım. Sebepler muhakkak sonuçlara bağlanır ve ekilenler biçilir. Sevgimle...

Hasan dedi ki...

Yazınızı ve yorumlarınızı okuduktan sonra anladım ki yorum yapacağım bir nokta kalmamış, yazıda herşeyi çok güzel ve anlaşılır bir şekilde anlatmışsınız, aynı şekilde yorumlarda da öyle, benim yorumunuzun sonunda yazdığınız son cümle çok hoşuma giti, ''İzleyenlerden ve büyük yasalara inananlardan olalım, Sebepler muhakkak sonuçlara bağlanır ve ekilenler biçilir'' Handan hanım size çok teşekkür ederim, yazılarınız bana çok şey katıyor, sıklıkla takip etmeye çalışıyorum, iyi ki varsınız, Selam ve Sevgilerimle...