''Normal'' nedir, ölçüsü neye ve kime göredir, tartışılır. Ancak bildiğim odur ki; şu günlerde İzmir'in meteorolojik şartları herşeye ve herkese göre o ''normal'' denen şeyin sınırlarını zorlamaktadır! Uyumak, uyanmak, yemek pişirmek, pişirdiğini yemek, işe gitmek, işten dönmek, temizlik yapmak, ev toplamak hâttâ hiçbirşey yapmadan öyle oturmak bile bu şartlarda son derece zordur! Günde elli defa duşa girseniz ya da bırakın duş yapmayı falan, zamanınızın tümünü banyo küvetinde, duşun altında geçirseniz de fazla şey değişmez, ya ılık suyla veya terle, her durumda ıslaksınızdır, bir türlü kurumanız mümkün olmaz! Yani ''mevsim'' kavramını ayrı bir başlık altında tartışmalısınız, ''mevsim normali''ni ayrı. Şimdi hiç uğraşamayacağız valla bu işlerle! Özetle; hepimiz yere yapışmış durumdayız efendim, umumî vaziyet vahim! Herkese serin düşler dileyelim bari ve kısa keselim, daha ne diyelim?..
4 yorum:
Ablacım daha düne kadar serin dediğimiz Silivri bile son 3 gündür acayip bir sıcak var ki, İzmir'den farksız desem yeridir, bire şekide ıslaksınız, size ve bu sıcaklardan bunalan herkese serinliklerle dolu günler geçirmenizi diliyorum, sevgiler..
Ablacım daha düne kadar serin dediğimiz Silivri bile son 3 gündür acayip bir sıcak var ki, İzmir'den farksız desem yeridir, bire şekide ıslaksınız, size ve bu sıcaklardan bunalan herkese serinliklerle dolu günler geçirmenizi diliyorum, sevgiler..
17.7.2010 tarihli sabah gazetesinde Neslihan Tunç'un Prof.dr.Bingür Sönmez'le yaptığı ropörtajı okudum.Özetle özel su kapları yaptırmışlar ve edinmek isteyenlere kargoyla göndericekler.
Okumuşsundur ama ben yine de yazayım dedim
Ben de hemen verilen tlf numarasını(o2122208910) arayacagım.
................................
Sevgiler....
Demek o taraflarda da durum aynı Hasan Bey, soğuğa direnmek mümkün ama aşırı sıcak durumunda insan çaresiz kalıyor. Hele benim gibi klima sevmeyen kişiler için durum daha da zorlaşıyor. Sonbaharı bekleyelim sabırla, ne denir? Teşekkürler...
Su kabı meselesi mühim sevgili Nur, röportaja ve bu konuya dikkat çektiğin için özellikle teşekkür ederim. Çözümü de basit aslında, yayvan plastik yoğurt veya dondurma kapları kullanılabilir bu iş için, sık sık tazelenmesi ve arada değiştirilmesi kaydı ile elbette. Zira bir süre sonra kirlenip yosun tutuyor kaplar. Bırakılan noktalardan alıp atan insan/cık(!)lara ise zaten söylenecek söz yok, Allah onları da susuzlukla terbiye etsin inşallah demekten gayrı! Çok sevgimle...
Yorum Gönder