17 Şubat 2013 Pazar

Ruh ameliyatından sonraki durum...

 
''Şimdi; al eline kalemi-kağıdı, bunca yıllık hayatında yaptığın yanlışların tam listesini ve bunlara karşılık gelen doğrulamaları aynen benim  sana söylediğim şekilde, atlamadan, hiç ıskalamadan, bu defa kendine hiç torpil geçemeden yaz bakalım ... Egon elbette hiç hoşlanmayacak bu durumdan, sana bunların hepsinin bütünüyle bir saçmalıktan ibaret olduğunu tekrarlayıp duracak ama dinlememelisin onu, biliyorsun, onu dinlersen eğer hiçbir şeyi değiştiremezsin. Kolay olmayacak, evet, zira en basit görünen ameliyat dahî o kadar kolay değildir aslında, kesip alma, değiştirme, düzenleme, onarma vardır içinde. Sonrasında da yorgun hissedeceksin kendini, narkozdan uyanırmış gibi ve belki biraz acıyacak hayatının başından beri hep orada olduğunu bildiğin kavramlardan geriye kalan boşluk, ruhunun bazı yerlerinde hafif kanamalar da olabilir, kesilen yerin kanaması olağandır, şaşırma. Çalışma sonrası bir süre uzanman, hâttâ biraz uyuman tavsiye edilir, beslenme ve diğer konularda dikkat edilmesi gerekenleri zaten biliyorsun, bunları konuşmuştuk. Senin ve bütünün en yüksek hayrına OLsun...''

İçimdeki iyi ve kötünün, aydınlık ve karanlığın hesabını çıkarmak hiç kolay değildi, evet. İnsan böyle bir çalışma içinde kendi varlığına dışarıdan baktığı zaman taşıdığı defoları olanca çıplaklığıyla görebiliyor, kolaya kaçmayı sevenlere hiç hitap etmez, onlar duymak istedikleri şeyleri söyleyecek olanların kapısını çalmalı, meselâ üç vakte kadar falan, böööyle deve yüküyle gelen bi kısmet mi desek, artık ne desek, anladınız siz onu:) Şimdi biraz baş ağrısı, hafif bir kırıklık, anlatılması zor ve benim hiç alışık olmadığım bir suskunluk hali, kasırgaları, fırtınaları atlatmış derin/serin bir deniz sakinliği ve güçlü bir uyuma isteği var. Bugüne kadar ne çok gereksiz lâf etmişim, vır-vır-vır ne çok konuşmuşum, ne kadar boşa yormuşum kendimi hissi gibi yani... Bu ruhsal ameliyatla ilgili anlatmak isteyeceğim başka şeyler olursa belki sonra anlatırım, olmazsa zaten bir daha bahsi açılmaz. Herşey o kadar basit ve düz ki şimdi, hiç engebe yok artık yolumun üzerinde, önümde uzanıyor, inişsiz-çıkışsız-yokuşsuz- pürüzsüz. Öyle dümdüz...


Hiç yorum yok: