10 Şubat 2011 Perşembe

Al sana sevgi, al sana en vefalı sevgili...

Bu ''Sevgililer Günü'' saçmalığına karşı alerjim hep aynı, hiç değişmeyecek; adam gibi sevmeyi beceremeyenler böyle günleri acizliklerine perde yapıp çeşitli hediyelerle gûya gönül avutmaya, sevme kifayetsizliklerini paralarıyla kapatmaya çalışırlar bana göre. İllâ hediye bekleyenler de verenler kadar acizdir tabii, orası ayrı. Herneyse efendim; benim canım HAYTAP'ım gene gayet güzel bir iş yapmış ve bu afişi hazırlamış. Bu saçma-sapan günde sevgilisine canlı canlı bişeyler hediye etmek için petshoplara para basmaya hazırlananlar varsa dikkatlerini çekmek adına... Güzel olmuş, ellerine, zihinlerine, emeklerine sağlık. Umarım işe yarar, umarım petshoplardan evin bebesine ya da sevgiliye (hiç farketmez!) şımarık ve gelgeç bir hevesle tutturarak ille de istiyorlar diye ''marka''lı hayvancıklar satın alıp, sonra sıkılınca lüzûmsuz bir eşya gibi başlarından atmaya çalışacak olanları biraz aydırır, uyandırır!..

''Vefa'' derseniz; artık ne yazık ki İstanbul'da bir semt adı ve gene İstanbul'da boza içmeyi pek sevdiğim bir mekân derim sizlere... Aksi örneklerinin başımın üzerinde yeri var tabii ama genelleme böyle:( Gayrı ''vefa'' gibi, ''sadakât'' gibi kıymetleri insandan beklemek fazla safdillik oluyor, dolayısı ile ''sevgili''den beklenmesi de hayli beyhûde. Ama işte; yaradılıştan gelen ruh saflıklarını teee ölünceye kadar bozmadan muhafaza eden başka canlılar var kiiii, defalarca test edilip onaylanmıştır tarafımdan bu eşsiz hasletleri. Fotoğraf İzmir-Gaziemir'de çekilmiş, fotoğrafta saf ruhların sevgi çemberine hapsedilmiş hoş kadın da Nebiha Deprem. Bu canların artık ana bildiği, onlara yıllardır bıkmadan-usanmadan-yorulmadan-tükenmeden yardım elini uzatan ve kendini ''pek bi akıllı'' (!) sayanların ''deli'' ilân ettiği o harika kadınlardan biri yani:) Bütün bu manyak ve elbette ticarete endeksli ''Sevgililer Günü'' dolduruşlarından tiksinen biri olarak diyorum ki: ''AL SANA EN SAFINDAN SEVGİ, AL SANA EN VEFALI SEVGİLİ!  Ne yalanlar sıralamayı becerir, ne aldatır, ne arkandan türlü dolaplar çevirip ihanetlerle kazıklar ve sonra da terkedip gider seni. Budur efendim, var mı daha ötesi?..

Ek ve de dip: İçinden ''sokak köpekleri'', ''sadakât'', ''sevgi'' ve Levent Yüksel geçen gayet manîdar bir şarkıyı dinlemek isteyen varsa burayı da tıklayıversin e mi? İtina ile, sektirmeden kutlayanlar için  ''Sevgililer Günü'' şarkısı olsun derim bu hâttâ:) Teşekkürler sevgili Levo'ya... 

Hiç yorum yok: