Ne vakit Kazdağları'nın eteklerine, yani bizim ''körfez''e gidecek olsam hep aynı his sarar benliğimi; büyük şehirlerin gündelik hayatında tutsağı olarak yaşadığımız o amasız ''zaman'' kavramının dışına çıkıp bir müddet ''zaman/sız'' olmak gibidir oralarda bulunmak. Hava farklıdır, su farklıdır, uykular, uyanmalar, yenilenler, içilenler farklıdır. Anne elinden çıkmış börekler, yemekler yemek, anne eliyle yapılmış yataklarda uyumak, dağlardan esen rüzgârla ürperip battaniyeye sarınmak o amansız ''zaman''dan kısa da olsa bir mola almak ya da ''zaman''dan kimi ''an''lar çalmaktır sanki. İyi gelir insana...
Ön bahçedeki limon ağacı hastalanmış biraz ama gene de yeşil limoncuklar asmaktan geri durmamış dallarına. Mevsim yavaş da olsa değişiyor ya, ayvalar, narlar çoktan belirmiş ağaçlarda...
Kediler gelir, kediler geçer zaman/sızlığın içinden, kimileri şöyle bir uğrar, kimileri ise kalır, gitmez. Kendilerince anlamlar ekler kediler yazın son demlerine, kahvaltı masalarının altından mevsim kırıntılarını toplar bazen, bazen de hiçbirşey söylemeden sadece ve öylece bakar kediler... Bazen zaman/sızlığa bir çivi çakar, bazen de zamanın suyunda akar kediler. Öyledirler, iyidirler. Gerçektirler. Sevilirler. Kazdağları gibi... Gittim, geldim, gene gideceğim. Ve belki birgün, ben de o dağların halkına ekleneceğim, artık geri dönmeyeceğim...
7 yorum:
:))
Hep beraber umarım :) Görüşseydik yahu gelmişken? Sevgilerimle.
Bir gelemediniz şu Kazdağları'na Batos, daha gül sen! Çat burada, çat kapı arkasında gezip duruyorsunuz oysa. Neyse, inşallah beraber de gideriz o taraflara, sevgiler bizden...
Lâle'ciğim; o tarafta mısınız? Geçerken arayayım da, müsait bir zamana denk gelirse uğrayalım size. Hayâlimize su vermeyi unutma sakın, çok yaklaştık sanki:) Sevgilerle...
Siz sevgili arkadaşım, can dostum bu Kaz Dağları organizasyonunu yapacağınızı ilk söylediğinizden bu yana yedi koca sene geçti. Takip eden Ankara yıllarında da çeşitli kereler aynı bölgede yapılabilecek çeşitli aktiviteler için tarafınızdan organizasyon teklifleri yapılmıştır. Son öneri ise önümüzdeki Şeker Bayramı için yapılmış, ancak hiçbirinde bir ilerleme sağlanammıştır.
Sizde maaşallah laf çok -muhtemelen bu yazıya verilecek cevapda çok- ama uygulama nanay..
İşi size bırakmasam da hadi gidiyoruz Handan desem, bu seferde gelemem çünkü diye başlayan maazeretleriniz olacaktır; geçmişde çeşitli kereler olduğu gibi..
Sonuç olarak siz sevgili Ayşe teyzemin bahçesine, gönlünüzün istediği bir an da çıkınınızı alıp gitmeye devam edeceksiniz, bizlerde o sıralar oralara bir yolculuk planlamış olursak ya Hasan Boğuldu'da karşılaşırız,ya Küçükkuyu'da benim asker arkadaşımın zeytin dükkanında ya da bir sokak arasında ben kedilerin fotoğrafını çekerken siz mama veriyor olursun artık..
Siz sevgili arkadaşım, can dostum bu Kaz Dağları organizasyonunu yapacağınızı ilk söylediğinizden bu yana yedi koca sene geçti. Takip eden Ankara yıllarında da çeşitli kereler aynı bölgede yapılabilecek çeşitli aktiviteler için tarafınızdan organizasyon teklifleri yapılmıştır. Son öneri ise önümüzdeki Şeker Bayramı için yapılmış, ancak hiçbirinde bir ilerleme sağlanammıştır.
Sizde maaşallah laf çok -muhtemelen bu yazıya verilecek cevapda çok- ama uygulama nanay..
İşi size bırakmasam da hadi gidiyoruz Handan desem, bu seferde gelemem çünkü diye başlayan maazeretleriniz olacaktır; geçmişde çeşitli kereler olduğu gibi..
Sonuç olarak siz sevgili Ayşe teyzemin bahçesine, gönlünüzün istediği bir an da çıkınınızı alıp gitmeye devam edeceksiniz, bizlerde o sıralar oralara bir yolculuk planlamış olursak ya Hasan Boğuldu'da karşılaşırız,ya Küçükkuyu'da benim asker arkadaşımın zeytin dükkanında ya da bir sokak arasında ben kedilerin fotoğrafını çekerken siz mama veriyor olursun artık..
http://www.gunlukreytingler.net/2009/01/vega-tamam-sustum-klip-izle-tamam.html
Linke tıklayıp bak Batos'cuğum; özetle Vega bu defa senin için söylüyor: ''Tamam tamam sustum...''
:) Gene Kazdağları'ndan selâm ve sevgiyle...
Benim için klip çekmene gerek yoktu Handan. Sen mesajı almışsın..:)
Yorum Gönder