8 Ekim 2011 Cumartesi

-memeli...


Önceliği hangisine vereceğiniz sizin bileceğiniz iş; ancak türünüz ve cinsiniz gereği  bir ''memeli'' iseniz bu organlarınızı sadece emzirme ya da seksi görünme vasıtası olarak değerlendirMEMEnizi, onları iyi tanımanızı ve herhangi bir değişimi derhal yakalayabilmek için memelerinizle iyi geçinmenizi tavsiye edeceğim. Gene şahsî tecrübelerimden yola çıkarak diyeceğim ki; aslında değişikliği sizin yakalamış olmanız da tek başına yeterli değil, farkettiğiniz o değişik şeyi fazla bekletmeden, o mudur, bu mudur tartışmalarına girmeden hemen ultrason ya da mamografi yolu ile tespit ettirmeyi ve tedavî şekli her ne ise hemen, derhal  başlamayı seçin. Tabii memelerinizi kaybetmek istemiyorsanız, aksi durum geçerli ise birşey diyemem. İç ya da dış protezlerle hayata devam etmek elbette mümkün ama, doktorların, ameliyatların size sağladığı görüntü mükemmele yakın olsa da hiçbir zaman kendi doğal dokunuzu yakalayamayacaktır. Küçük, büyük, sarkık, dik, diri, pörsük falan demeyin, önce kendi memelerinizi olduğu hali ile sevin, sonra onlara dokunun, parmakuçlarınızı kılavuz edip yoklayın, avuçlayın onları, sıkın, bırakın, elleyin yani, uzak durmayın, çekinmeyin, utanmayın... Bazı şeylerin çokluğundan yakınmak, yokluğu halinde size söz hakkı vermeyecektir, ilahî sistem böyle işler. Löpür löpür sallanan ya da fincan kadar, ufacık memeleriniz olabilir, olsun, bu sizin doğal halinizdir, bu halle barışın. Silikon-milikon derdine düşmeyin, sandığınız kadar konforlu olmadığını söylemek benim için hiç de zor değil. Bırakın memeleriniz nasılsa öyle kalsın, sizinle birlikte yaşlansın, sarkıyorsa sarksın, pörsüsün, gevşesin. Günün birinde doktorunuz size ''üzgünüm, meme kanserisiniz'' derse o zaman o beğenmediğiniz memeleriniz daha önce hiç olmadığı kadar kıymetli olur, kesilip alınmasın diye türlü yol denemeye razı gelirsiniz ama?..

İnsan olan her memeli, memelerini zinhar ihmâl etMEMEli, benden bir kez daha söylemesi. Sağlık diliyor ve hatırlatıyorum...


DİP: Bir de şu ''göğüs kanseri'' söylemi hayli yaygın ama yanlış, burada bahsettiğimiz adlı adınca ''MEME'' kanseridir. MEME demek, diyebilmek bu kadar ayıp olmasa gerektir. Göğüs tek başına bir organı tanımlamaz ki, vücudun bir kısmını ifade eder. Kalp de göğüs kısmımızda yer alır, akciğerler, kaburgalar ve kimi başka şeyler de... ''Göğüs kanseri'' dendiğinde hangisini anlayacağız? Böyle bir kanser türü yok ayrıca. Ama ''MEME KANSERİ'' var, olduğunu ben biliyorum:) İfadeler konusunda da rahatlamak lâzım, nedir bu özenti mahremiyet şeysi yâhû? Alın yazıyorum işte; MEME, MEME, MEME... Göğüs kanseri de neymiş be kardeşim, tövbe, tövbe!


Hiç yorum yok: